Browsing articles from "Eylül, 2012"

Hatalarımı Seviyorum-Yaşam ve İlişki Koçu Özlem Aktaş

Eyl 27, 2012   //   by ozlemaktas   //   İlişkiler, Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

Hata yapmaktan korkmayın , aslında hayatı yaşamaktan korkmayın. Hata yapma endişelerimiz  yüzünden çoğunlukla yaşamı kaçırdığımızın farkında mısınız? Yargılanma, eleştirilme ve başarısız, mutsuz olma korkularımız yüzünden hata yapmamaya ve her zaman mükemmel olmaya çalışıyoruz. Bu da bizim hayatı ıskalamamıza ve doyumsuz, birbirinin tekrarı ve sıradan bir yaşam yaşamamıza sebep oluyor. Gerçekten yaşıyorum bu hayatta diyebiliyor musunuz? Hata yapabilme ve pes etmemek cesaret ister. Yoksa yaşamdan, hata yapmaktan korktuğunuz için adım atmayıp birbirinin tekrarı ilişkiler, başarılar ya da başarısızlıklar kısacası birbirinin tekrarı bir yaşamı mı sürdürüyorsunuz? Yaşamınız  içinde ne kadar hata yaptınız? Yaptığınız hatalar sizin ne kadar cesur,  ısrar eden, pes etmeyen bir insan olduğunuzu gösterir. Yoksa mükemmel olma kaygısı yüzünden adım atmaktan çekinenlerden misiniz? Sonra da ben bunu niye yapmadım, keşke yapsaydım deyip pişmanlıklar yaşadığınız oldu mu? Hepimiz hayatta bir takım fırsatlarla karşılaşırız ancak genellikle korkularımız, ön yargılarımız , fazla mükemmelliyetçiliğimiz, bizi sınırlayan inançlarımız neticesinde çoğu zaman  adım atmaktan çekiniriz. Oysa ki hayat cesur olduğumuz ölçüde bize karşılık verecektir. İsteklerimizi yerimizde oturarak önümüze gelmesini bekleyerek elde edemeyiz.  Hata yapma  korkusuyla yaşamı kaçıranlardansanız, lütfen hata yapın. Hata yapmak öğretir, aslında neyi istemediğinizi ve hangi yoldan gitmemeniz gerektiğini gösterir. Hayat cesur bir tecrübedir ve yaşam cesurları sever.  Öğrenerek gelişiriz bunun yolu da adım atmak ve gerekiyorsa hata yapmaktan geçer. Her konuda hata yapabilme lüksünü, esnekliğini kendinize tanıyın. Hatalarınıza birer hediye, birer öğrenme fırsatı olarak bakın.  İlişkilerimizde de hata diye gördüğümüz durumlar vardır, kendinizi yargılayıp suçlamak yerine bırakın geçmişi geriye ve kendinize ben bu deneyimden ne öğrendim diye sorun. Öğrendikleriniz sizin kazançlarınızdır, bir sonraki ilişkinizde daha doğru adımlar atabilmenizi sağlayacaktır. Hatalar, olgunlaştırır hataya bir ders olarak bakabiliyorsanız eğer. Olgunluk ve gelişmişlik hatadan ders çıkarıp, bunu fırsata çevirmekle kazanılır. Siz siz olun hata yapın, adım atın, deneyin tekrar tekrar… Bırakın insanlar sonra ne der diye düşünmeyi, ya eskisi gibi olmazsa hiçbir şey demeyi, ya başarısız olursam ya mutsuz olursam diye sormayı. Ne olur ? En kötü ne olur? En kötüsü cesurca adım atmış ve sonucu istediğiniz gibi olmadıysa bile bir şey öğrenmiş olursunuz . Bol bol hata yapın ve öğrenin. Yaşam,  adım attığımız cesurca davranışlarımıza karşılık verecektir, korkaklığımıza değil. Hatalarımı seviyorum , çünkü onlar benim öğretmenlerim diyebilin ve yaşamın her anını cesurca ve keyifle yaşayın.

Daima sevgiyle kalın..

Yaşam ve İlişki Koçu

Özlem Aktaş

(0224) 2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Problemi Çözemezlerdi…

Eyl 20, 2012   //   by inciaktas   //   Kişisel Gelişim  //  No Comments

Zeynep şuanda 6 yaşında. Ama öğretmeni tüm sınıfa; ‘Bütün çocuklar aynı anda ağlasaydı ne olurdu?’ diye sorduğunda ve kendisi de ‘Problemi çözemezlerdi.’ diye yanıtladığında sadece dört yaşındaydı. Ağlamanın problemi çözmeyeceğini, hatta daha da kötüleştireceğini idrak edebilmişti.

Başımıza herhangi bir kötü olay geldiğinde hemen yakınmaya başlarız. Neden ben? Bunu hak edecek ne yaptım? Hiçbir şey yolunda gitmeyecek mi? Ağlasak en azından duygularımızı boşaltmış oluruz ama çoğumuza bunun da utanç verilecek bir durum olduğu öğretilir. Ağlayamayız bile. Sürekli neden diye sorarak problemler labirentinde kayboluruz. Oysa soruna odaklanmak sorunu daha karmaşık hale getirir.

Probleme odaklanmak sürekli düşük enerji içerisinde olmamıza sebep olur.

Dr.Hawkins’in, ‘ The Eye of The I’ kitabında yer verdiği araştırmasında çarpıcı sonuçlar elde etmiştir. Dr. Hawkins’e göre yüksek enerjili insanlar düşük enerjili insanların olumsuz etkisini dengeler. Anacak insanlığın %87’lik kısmı düşük enerjiye sahiptir. Bu durumda birebir dengeleme gerçekleşmez. Aşağıda Dr. Hawkins’in çalışmalarından bazı bulgular okuyacaksınız.

Hayata iyimser bakan iyimser enerji yayan, başkalarını yargılamaktan uzak duran bir insan, kendilerini zayıflatan düşük seviyede enerjiye sahip 90 bin insanın olumsuzluğunu tek başına dengelemektedir.

Sevgi dolu yaşamı olan ve saf sevgi enerjisi yayan, hayata saygı gösteren bir insan, kendilerini zayıflatan düşük seviyede enerjiye sahip 750 bin insanın olumsuzluğunu tek başına dengelemektedir.

Aydınlık mutluluk ve sonsuz huzur içinde yaşayan ve bu tarz enerji yayan bir insan kendilerini zayıflatan düşük seviyede enerjiye sahip 10 milyon insanın olumsuzluğunu tek başına dengelemektedir.

Faziletli beden ötesi saf ruha sahip, ikilik prensibine değil de bir olmaya inanan ve bu tarz enerji yayan bir insan, kendilerini zayıflatan düşük enerjiye sahip 70 milyon insanın olumsuzluğunu tek başına dengelemektedir.

Sonuç olarak: Yüksek enerji alanlarının dengeleyici etkisi söz konusu olmasaydı tüm insan nüfusunun olumsuzluğu insanlığın kendi kendini yok etmesine neden olurdu.[1] (DR Wayne W.Dyer-Niyet Etmenin Gücü)

Yani bu sonuçlara göre tüm dünya aynı anda problemlere odaklanırsa bu dünyanın sonu olurdu. Bunun yerine bir daha ki sefer bir sorunla karşılaştığınızda başınıza gelen en kötü felaketmiş gibi hayata küsmek yerine, başınıza gelen en kötü şeyin gelebilecek en kötü şey olmadığını kabul edin. Ve ‘felaket haline dönüşmeyecek mutluluk ve mutluluk haline dönüşmeyecek felaket yoktur’ fikrini benimseyin. Kendi kendinize aşağıdaki problem çözen soruları sorabilirsiniz:

1-Neden yerine nasıl diye sorun?

2-Suçlama yapmak yerine nereye gitmekte olduğunuzu sorun? Şimdi neredesiniz, nereye gitmek istiyorsunuz? Önemli olanlar bunlardır. Ve sonra nasıl sorusunu sorabilirsiniz. Bulunduğum yerden varmak istediğim noktaya nasıl gelirim?

3-Gereklilik yerine olasılık ortaya çıkarın. Eğer bir şeyi yapmak için yalnızca bir yolunuz varsa yalnızca bir yolunuz var demektir. Bu genelde başka bir anlama gelmez. Ve o yolu kullanmak zorundasınızdır. Gereklilikler ise tepki yaratır. Bu nedenle olasılıklarınız değerlendirin. Ne yapmak gerek yerine mümkün olanlar sonsuz olasılıklarım ne diye sorun.

4-Neden başarısız olduğunuzu sorgulamayın, ne öğrendiğinizi sorgulayın. Bütün sonuçlar gelişiminiz için faydalıdır. Hiçbir şey öğrenmezseniz nasıl başaramayacağınızı öğrenirsiniz.

5-Varsayımlarda bulunmak yerine merak geliştirin. Varsayımda bulunuyorsanız soru sormazsınız çünkü yanıtı zaten biliyorsunuzdur. Oysa en yararlı alternatifler, sonsuz olasılıklar için merak geliştirildiğinde ortaya çıkar.

Sorunlar her zaman var olacaktır. Bilgelik, bu sorunlarla ne yapacağınızı bilmektedir.

İnci AKTAŞ-Yaşam Koçu

Sonsuz sevgilerimle,

İnci AKTAŞ-Yaşam Koçu NLP Uzmanı

(0224) 2434314


Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Ara

Kategoriler