Kilo Vermek: Bütün Mesele Bu Mu? Yaşam Koçu – İnci AKTAŞ
Yaşam Koçunuzdan günün sorusu: Fazla kilolu olmak veya olmamak işte bütün mesele bu mu?
Kilo vermek; Hatta bu kilo sorunu hayatınızın merkezi haline mi geldi? Ne yerseniz yiyin sonunda pişman olmaya mı başladınız. Evet sıkı durun, eğer bu olmaya başladıysa eğer henüz kilo almadıysanız bile almaya başlayacaksınız demektir. Çünkü zihninizi kilo almaya programlıyorsunuz. Oysa bilinçaltı doğuştan mükemmel sağlığa programlıdır. Tüm hastalıklar ve kilo problemi bilinçaltıyla bilinçli zihnin irtibatını kaybetmesinden ortaya çıkar.
Bir alışkanlığın başlangıcı görünmez bir iplik gibidir, ama o hareketi her tekrarlayışımızda o ipi sağlamlaştırırız, ona bir elyaf daha ekleriz, sonunda kapkalın bir kablo olur, düşünce ve hareketlerimizi geri dönülmez biçimde bağlar.
-Orison Swett Marden
Kilo verme konusunda kişilere ne istediğini sorduğumuzda genelde çok uzun dakikalar boyunca neleri istemediklerini anlatmaya başlarlar. ‘Artık kilolu olmak istemiyorum, şişman gözükmek istemiyorum, aynada kendimi böyle görmek istemiyorum, eşimin beni şişman bulmasını istemiyorum, kötü görünmek istemiyorum…’ Ama unuttukları bir şey vardır. Biz hayatta neye odaklanırsak onu elde ediyoruz. Eğer hep istemediğimiz şeylere odaklanırsak onlar sıklaşmaya başlar. Değişiklik yapmanın ilk adımı belli bir şeye karar vermektir ki, ona doğru ilerleyebilesiniz. Yani artık olmak istediğiniz kiloda olmayı istemeyin. Olmayı seçin. Ne istediğiniz konusunda yeterince net olabilirseniz elinizde onu gerçekleştirebilecek daha büyük güçler bulunur. Bilinçaltı muğlak ifadeleri kabul etmez ve tepki vermez. Aynada güzel görünmek istiyorum ya da elbiselerime sığmak istiyorum gibi muğlak ifadeler yerine daha net ifadeler kullanmak yararımıza olacaktır. Örneğin;60 kilo olmayı seçiyorum. İşte bu yeni kararınız olabilir !
Bir de olmak istediğiniz şeyi neyin engellediğini bulmanız gerekiyor. Engel ise her zaman için değişmeye bağladığınız acının şimdiki durumdaki acınızdan daha ağır basmasıdır. Kafanızda belirsizlik vardır. Ya değişirsem ve o pastayı ya da kebabı yemezsem de yine de kilo veremezsem. O değişikliği şimdi yaratmanın tek yolu onu acil hale getirmektir. Yeter artık dediğiniz o an değişime başladığınız an olacaktır. Belki artık minik bebeğinizi kucağınıza almak bile sizi yoruyordur, merdiven çıkarken kalbiniz sıkışıyordur, en sevdiğiniz giysilere giremiyorsunuzdur vs. Artık yeter demenin zamanı gelmiştir. Halinden memnun olmak durağanlığı getirmez mi? Halinizden memnun musunuz? Memnunsanız harika, değilseniz değişme vaktiniz gelmiş demektir…
Kilo verme kararını geçici zevklere değil uzun vadeli zevklere göre vermeliyiz. Bana söyler misiniz, hangi yiyecek zayıf olmaktan, giydiğimizin yakışması ve özgüvenimizin verdiği zevkten daha fazla zevk verebilir insana?
Koca bir dilim pastayı mideye indirme kararını genelde onu yemenin on dakikalık zevkine bağlayarak alırız. Ancak kararımızı onu yememenin ömür boyu vereceği zevke istinaden verirsek, onu elimizle itmekten bile kısa vadeli zevki zaten hissederiz.
Ancak ne yazık ki biz insanoğlu kararlarımızı acıdan kaçınmaya göre alıyoruz. Herkes karşımızda bir buçuk porsiyon İskender kebabı yerken bizim yalnızca üzüm şırası içmemize engel olan, kebabı yeme kararını verdiren, yemediğimiz takdirde o gün ve o an çekeceğimiz acıdır. Yemenin zevki değil aslında. Yine de ben sonunda zevk getirecek acılara dayanılabileceğini düşünenlerdenim. Bilinçaltının duygusal açlığı bilinçli olarak yeme kararını vermemize neden olmaktadır. Çünkü biz kararlarımızı duygularımızla alır bilincimizle destekleriz.
Çok yeme alışkanlığı ise midenin açlığından değil tamamen duygusal açlıktan kaynaklanmaktadır. Hepimizin midesi yumruğumuz kadardır ve o kadar yiyecekle doyarız. Daha fazlasını yediğimizde sırf keyif için yeriz. Öyleyse neden diyet yaparak kendimizi sevdiğimiz yiyeceklerden mahrum bırakalım. Çözüm sadece olmak istediğiniz kişi olmayı seçmekte. Kilo sorunu olmayan insanlara bir bakın. İstediklerini istedikleri zaman yerler ama zayıf kalmayı başarırlar. Bunun tek nedeni bilinçaltı programlarıdır. Birincisi ne yerlerse yesinler kilo almadıkları gibi bir inanca sahiptirler, ikincisi ise yarın olağanüstü hal ilan edilecekmiş gibi depo yaparcasına her öğünde çılgınca yemek yerine canlarının çektiğini canlarının çektiği kadar ve canlarının çektiği vakitte yerler. Başarının anahtarlarından biri modellemeyse eğer, ideal kilosundaki insanları modellemeyi deneyin. Biri yapabiliyorsa siz de yapabilirsiniz…
Biraz da egzersizden bahsetmek istiyorum;
Çoğu kişinin formda olmakla sağlığın arasındaki farkı kavrayamaması, ibadet yaparcasına düzenli egzersiz yapmasına rağmen göbeklerindeki o üç beş kilo fazlalığı atamamalarına yol açmaktadır. Sağlıkla formda olma arasındaki en büyük fark, aerobik ile anaerobik egzersiz arasındaki farkı anlamakta düğümlenir. Aerobik oksijenli demektir. Uzun süre sürdürülebilen ılımlı egzersizlerle ilgilidir. Uygun beslenme ve egzersizle bu sistem harekete geçtiğinde yağ yakmaya başlar. Bununla birlikte anaerobik oksijensiz demektir. Kısa süreli güç patlamaları yaşatan egzersizleri anlatmaktadır. Yakıt olarak glikojen yakar ve bu arada vücudun yağ depolamasına yol açar. Bazı insanlar daha doğarken yüksek aerobik bir sistemle doğarlar. İşte bunlar yeyip yeyip de kilo almayanlara örnektir. Egzersizin yoğunluk düzeyi aerobik sisteminizi mi yoksa anaerobik sisteminizi mi kullandığınızın bir göstergesidir. Yürüyüş, koşu, bisiklet, yüzme, dans vb iki yararı da verebilir. Düşük kalp atışları bu egzersizleri aerobik yapar yüksek kalp atışları ise anaerobik yapar. Genellik tenis, basketbol vb sporlar anaerobiktir. Oysa bütün egzersiz programlar aerobik temel oluşturmayla başlamayı gerektirir. Anaerobik yaşam bize: halsizlik, dalgınlık, bedbinlik, sıkıntı ve depresyonu beraberinde getirir. Çünkü vücuttaki şeker enerji sağlamak için yetmediğinde, kan şekerine yönelinir ve kan şekerinin üçte ikisi sinir sistemimiz kullanmak zorunda olduğuna göre bu açık baş ağrıları ve dalgınlık başlatır. Çünkü metabolizmaları şeker yakmak üzere eğitilmiştir yağ yakmaya değil. Hiç fark ettiniz mi neden spordan sonra şekerli bir şeyler yeme içme ihtiyacı hissediyorsunuz? Bu anaerobik egzersiz yaptığınızı gösterir. Vücudunuzu aerobik olarak eğitmek istiyorsanız 2-6 ay arasında aerobik egzersizler yapmalı kesinlikle anaerobik egzersiz yapmamalısınız. Eğer belinizdeki o inatçı yağ tabakasından kurtulmak istiyorsanız, vücudunuzu yağ yakmaya eğitmelisiniz, şeker yakmaya değil…
Bazı kimseler de diyet yaparlar ve hayatlarından yağı çıkarırlar, bu şekilde vücutlarını acil duruma sokarlar, o zaman vücut daha fazla yağ toplamayı öğrenir. Bunun üzerine bir de kendilerini aç bırakırlar. Sonunda eski yeme alışkanlıklarına döndüklerinde, eskiden yedikleri kadar bile yeseler, vücutları daha çok yağ toplamaya başlar çünkü mahrum bırakılmıştır. Kaybettiklerinden daha çok kiloyu hemen alırlar.
Egzersiz yaparken konuşabiliyorsanız aerobik, soluk soluğa yapıyorsanız anaerobiktir. Aerobik egzersize başlamadan önce 15 dk ısınma hareketi yapmalısınız. Aerobik egzersiz alanınızın içinde en az 20 dk, ideal olarak otuz ya da kırk beş dk. çalışmanız gerekmektedir. Soğumak için de on, on beş dakika ayırmalısınız.
Eğer bu işin zaman alacağını düşünüyorsanız zamanınızı iyi kullanmaya yönelik başka yöntemler düşünebilirsiniz. Örneğin, ısınma süresinde cd dinleyebilir, okuyabilirsiniz. Ya da edilmesi gereken telefonlarınızı edebilirsiniz. Ya da haberleri dinleyebilirsiniz.
Bir egzersizi on iki ay boyunca sürdürürseniz bir bağımlılık oluşurmuş. Hayat kalitemizi yükseltecek fiziksel canlılığa hepimizin ihtiyacı vardır.
“İnsan vücudu, insan ruhunun en güzel resmidir.”
Ludwig Wittgenstein
Sağlıklı beslenme, egzersiz alışkanlığı kazandırma ve kilo kontrolü bilinçaltının doğru programlanmasıyla sağlanabilir. Bilinçaltınız ana rahmine düştüğünüz anda kusursuz bir yazılımdı. Ta ki kötü yazılımlar (virüsler) bilinçaltınıza girip programını çökertene kadar. Eğer sağlıklı beslenmediğinizi, kilo almaya başladığınızı ya da fazla kilolarınız olduğunu düşünüyorsanız. Şuanda sistem yanlış çalışıyor. Tekrar programlamanın zamanı gelmedi mi?
Sağlıklı yaşam koçunuz olarak temennim; Sağlıklı ve ideal kilonuzda yaşamanızdır..
Sevgiyle kalın,
İnci AKTAŞ-Yaşam Koçu NLP Uzmanı
(0224)2434314
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
1 Comment
Leave a comment
Makaleler Categories
Ara
Kategoriler
- "AYNADAKİ BEN" Bireysel Farkındalık Program Tanıtımı
- 16 Yaşına Kadar Çocuklar Ne Yaşar? Nasıl Davranılmalı?
- Acının Ta Kendisi Misiniz?
- Aile Danışmanlığı ve Aile Terapisi
- Aile terapisi
- Anlayarak Hızlı Okuma ve Dikkat Güçlendirme Eğitimi
- Bağlanma ve Yakınlaşma Gelişimsel Evreleri
- Başarı Asosyalliktir (!)
- Başarı Hayal Kurmak ve Biraz Cesaret İster
- Başarmayı Ne Kadar İstiyorsun?
- Basında Biz
- Bastırma O Zaman Teyze (!)
- Bilinçsizliğimiz Bir Gün Yok Oluşumuz Olabilir
- Bireysel Farkındalık Programı
- Bu Odadan Diğerine Kaç Farklı Yolla Gidersiniz?
- Çocuk Yetiştirirken Bilmeniz Gerekenler
- Çocukta Disiplin Niçin Önemli? Ebeveyn Koçluğu Nasıl Bir Çözüm Olur?
- Çok Önemli Bir Karar Çocuk Sahibi Olmak
- Danışan Yorumları
- Depresyona Girmenin Kolay Yolu
- Dijital Pazarlama Ve Sosyal Medya
- Dijital Pazarlama Ve Sosyal Medya Eğitimi
- DİKKAT! Konsantrasyonum Bozuk
- Doğru Meslek Seçimi Ve İş Hayatında Huzur İçin Kendinizi Tanıyın
- Doğru Nefes ve Beyin İlişkisi
- Dünya Nereye Gittiğini Bilene Daima Yer Açar
- Ebeveyn Koçluğu
- EFT İle Duygusal Özgürleşme Eğitimi
- Eğitimler
- En Büyük Sıçrama; Gerektiğinde Yardım Almak
- Ergenlik Çağındaki Gençlerin İhtiyacı
- Ergenlikte Çatışma ve Kontrol
- Erkekle Kadının Hayata Bakış Açıları ve İletişim Nasıl Olmalı?
- Etkili Karar Ver ve Güce Sahip Ol
- Evlilikte "İlişkiyi Yenileme"
- Gerçek Zenginlik Ve Bolluk Nasıl Elde Edilir?
- Girşimcilik
- Güzel Konuşma Ve Diksiyon Kursu
- Hakkımızda
- Hapı Yuttuk Mu?
- Hayalden Gerçeğe – Ne zaman Yaşama Koçu’na başvurmalısınız? -Plena Human Bütünsel İnsan Gelişim Akademisi
- Hicran İPEKBAĞLAR
- Hipnoterapi İle İyileşme – Değişme
- Hipnoz ve Farkındalık
- Hipnozla Sigarayı Bırakma
- Hipnozla Zayıflama
- Hizmetler
- İkinci Beyniniz Bedeninizin Neresinde?
- İletişim Bir Danstır
- İletişim Eğitimi
- İlişkiler
- İlişkiler Koçluğu
- İlişkileri Bir Şölene Dönüştürmek
- İlişklerde Nefes Almanın Önemi
- İnsan Kaynakları Uzmanlık Eğitimi
- İş Geliştirme – Girişimci Eğitimine Neden İhtiyaç Duyulur?
- İş Geliştirme Eğitimi
- İş Geliştirme Eğitimi
- İş Hayatında Egoya Dikkat !
- İş ve Özel Hayatınızda Güven Kazanmanın Yolları
- İşinizde Mutlu Musunuz?
- İşler Zorlaştığında Vazgeçme Günahının Affı Yoktur!
- Kariyer
- Kariyer Koçluğu
- Kendi Yaşamınızın Koçu Olun Eğitimi
- Kişisel Gelişim
- Koçluk Eğitimi Neden Almalıyım?
- Konsantrasyon Ve Dikkat Güçlendirme Semineri
- Kontrollü ve Bilinçli Nefesin Düşünceler Üzerindeki Etkisi Nedir?
- Konuşmanızla Hipnoz Edin – Topluluk Önünde Hipnoz Edici Bir Konuşma Nasıl Yapılır?
- Kurumsal Koçluk
- Lider Yöneticiler Eğitimi
- Liderlik
- Makaleler
- Master Certified Coach (Uzman Koçluk Eğitimi)
- Mucizeleri Yaratmak
- Mutlaka Okuyun
- Mutlu Evlilik ve Sevgi
- Nefes Eğitimi
- NEFES VE MEDİTASYON KOÇLUĞU
- NLP İle Zaman Yönetimi
- NLP İle Zaman Yönetimi Eğitimi
- NLP İleri Düzey Katılım Sertifikalı Eğitimi
- NLP Nedir?
- NLP Practitioner Sertifikasyon Eğitimi
- NLP Ve Hipnoz İle Kilo Kontrolü Eğitimi
- NLP Zihinsel Programlama İle Değişim Eğitimi
- o da ne?
- Öğrenci Koçluğu
- Okumayı Seviyorum Çünkü Anlayarak ve Hızlı Okuyorum
- Olumlu Tutum Eğitimi
- Ölümsüz Olan Tek Şey Umuttur
- Ölünmüyor Mutsuzluktan!
- Online Danışmanlık ve Koçluk
- Performans Koçluğu
- Problemin Çözümü
- Profesyonel Koçluk Eğitimi
- Proje Yönetimi Eğitimi
- Psikoterapi
- Sağlıklı Yaşam Koçluğu
- Satış Eğitimi
- Satış-Pazarlama
- Sensiz Bir Gelecek Düşünemiyorum!
- Sihirli İletişim – Çatışmaların Çözümü Semineri
- Sınav Koçluğu
- Söz Ola Kestire Başı
- Sporcu Koçluğu
- Sufi Nefesle Metamorfoz
- Tam Porsiyon Hayat İçin…! "Nefes" Lütfen!!
- Telefonda Etkili İletişim Eğitimi
- Terfi Mi Etmek İstiyorsunuz? İşte Yolu!
- Topluluk Önünde Konuşma Eğitimi
- Topluluk Önünde Konuşma Korkunuzu Önemseyerek Aşın
- Usta Bir Konuşmacı Olmanın Yolu; Medeni Cesaret ve Özgüven
- Yalın Yönetim Danışmanlığı
- Yaşam Koçluğu
- Yaşam Koçluğu Nedir?
- Yaşam Koçluğu Ve NLP
- Yaşam Koçu Olarak Doğulur Mu?
- Yaşamda Denge Kurabilmeyi Başarmak
- Yaşamın Anlamı Nedir?
- Yaşamınızı Nasıl Yaşayacağınızı Biliyor Musunuz?
- Yetişkin Çocuklarınızla Yetişkinliği Paylaşın
- Yıldızlar Ne Kadar Güzel!
- Yöneticilik
- Yurt Dışı Bireysel Danışmanlık ve Psikoterapi
- Zihninizin Bağlarını Çözün
- Zor Zamanlar Gerçek Liderler Yaratır
Yazı gerçekten çok güzel olmuş.benim 8 kilo falan fazlam var.zayıflamayı düşünmüyorum gerçekten sadece öylesine bakmak için girmiştim.eksiklerim olduğunu farketmemiş sağladı bu yazı.çok teşekkür ederim.kilolarımı sayenizde verirsem buraya yazıcam.teşekürler..:)