Etkili İletişim-Çatışma Yönetimi Eğitimi
EĞİTİMİN AMACI
Ne söylersen söyle karşındakinin anlayabildiği kadardır.
Hz Mevlana
Nlp İle Etkili İletişim Eğitiminin amacı, anlamak, anlaşılmak ve kendini etkili ifade edebilmektir. Karşınızdakini hipnoz eden konuşmalar yapmak, yazışmalar gerçekleştirmek, beden dilini kullanarak uyumu sağlamak, iş ve özel yaşamınızda zirveye çıkmak için, iletişim eğitimi her bireyin alması gereken bir eğitim ve kazanması gereken bir beceridir.
EĞİTİMİN İÇERİĞİ
İletişim Nedir?
Kişilerarası İletişim
Sıkça Karşılaşılan İletişim Problemleri
Etkili Konuşma
Konuşarak İkna, İkna Teknikleri
Uyum ve Bağ Kurma Becerileri
Etkili Dinleme
Etkili Yazma
İletişimde Kişilik Özelliklerini Anlamak
Meta Programlar (Kişilik Tipleri)
NLP Nedir? Bilinçaltı işlevleri
NLP İletişimin İlkeleri
Temsil Sistemleri, Temsil Sistemleri Birleştirme, Hipnotik İletişim
Meta Model (Dildeki Silme, Genelleme Ve Çarpıtmalar)
Hipnotik Dil Kalıpları
Vücudunuzun konuştuğunu biliyor musunuz?
İş Hayatında Zirveye Çıkmanın Yolları
İletişim Çatışmalarının Çözümü
Yeniden Çerçeveleme
Uygulamalar
Eğitimin Süresi: 10 saat
Tarih Seçenekleri: Hafta İçi/Hafta Sonu bir gün 2 şer saat şeklinde toplam 4 hafta sürmektedir.
Teklif almak için bize ulaşabilirsiniz.
Tel: (224)2434314
info@akademiplena.com
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
İş Geliştirme Eğitimi
Dijital Pazarlama Ve Sosyal Medya
Dijital Pazarlama Ve Sosyal Medya
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Proje Yönetimi Eğitimi
Uluslararası Proje Yönetimcileri Birliğinin belirlediği standartlar ve bilgiler dahilinde gerçekleşir.
Bireysel Farkındalık Programı
Bana, bende demen,
Ben, bende değilem.
Bir ben vardır; bende,
Benden içeru.
YUNUS EMRE
Hemen, şimdi yazının devamını okumadan, kalkın ve bulabildiğiniz bir “AYNA”nın karşısına geçin lütfen. Evet, 2-3 dakika kendinizi seyredin ve gözlerinizle, gözünüzün ta içine odaklanın ve yazıyı okumak üzere geri dönün! Haydi, lütfen gidin.
Ne gördünüz? Kaşı, gözü olan, bedene sahip bir insan mı? Ya da ne…? Lütfen yüksek sesle ne gördüğünüzü kendinize söyleyin. Kulaklarınız da duysun!!
Peki, siz gerçekten de aynada gördüğünüzün yalnız “kemikleri, deri kokusuyla kaplanmış” bir beden olduğunu mu zannediyorsunuz?
Bu alem, her tarafı aynadan yapılmış bir eve benzer. Nereye dönerseniz dönün, sadece kendinizi görebilirsiniz. Aynanın arkasındaki “sır” dökülmüşse, kendini göremezsiniz, kendinizi bilemezsiniz. O, ayna değil camdır. Her cam ayna değil, ama her ayna camdır. Camı ayna yapan ise “sır”la kaplanmasıdır.
Sen, sadece basit bir insan değil, bu ayna aleminin “sırrı”sın. Yüce Yaradanın halifesi zat, sıfat ve fiillerinin en mükemmel şekliyle tecelli ettiği varlıksın. Onun için Yaradan, “Alemi, kendi suretimde yarattım” demiştir. Allah’ın isim ve sıfatları, diğer varlıklarda, alemde ayrıntılı ve dağınık bir şekilde bulunduğu halde, İNSAN’da öz, bütün ve tam olarak toplanmıştır. Bu sebeple “alem’de olan herşey insanda da vardır. Sen görünüşün bakımından “küçük alem”, iç dünyan “gönül bakımından” ise “büyük alem”, Alem-i Ekber’sin.
Hz. Ali şöyle buyurur; “Sen kendini küçük bir varlık zannedersin, halbuki en büyük alem sende gizlidir.”
Alemin özüm Adem (insan); gönüldür, ruhtur, candır.
İnsan, istiridyenin içindeki “inci” gibi ezelde yaradan ile beraber, iç içe iken ondan ayrılıp dünyaya gelerek, Yaradana ayna olmuş bir “dürrü-yekta”dır. (Benzeri olmayan, tek bir inci tanesidir)
Bu çokluk âlemine gelen insan, gönül ayinesini parlatmaz, sırlamaz ise kendini, dolayısıyla Yaradanın kendine verdiği isim ve sıfatlarını göremez, fark edemez, bilemez. Ancak ve ancak gönül aynası saf olursa, Yaradanın görüntüsü, sîreti, ismi ve sıfatları ona aksedebilir.
İbn-i Arabi’nin dediği gibi; “Yaradan sizin aynanızdır, yani sizin kendi özünüzü seyrettiğiniz bir ayna. Ve siz Onun aynasında, yani, Onun kendi ilahi sıfatlarını seyrettiği bir ayna.”
O halde, 4 boyutlu holografik düzende yaratılmış bu madde aleminde insan, kendi gönül aynasını nasıl sırlayacak ve parlatacak? “Noksan sıfatlardan münezzehim” diyen Rabbine nasıl ayna olacak? Hiç bir yere sığmam, mümin kulumun gönlüne sığarım diyen Yüce Yaradan, insanı eşref-i mahluk, varlıkların en şereflisi olarak şereflendirilmiştir. O zaman, insan bu şerefe nasıl vasıl olacak?
Plena Human Danışmanlık, Kadim Sufi bilgeliğinin binlerce yıl ötesinden getirdiği bilginin günümüze yansıyan “Kendini bilme sanatını”, Enneagram ile yaşamımıza ayna tutarak bizi, bize döndürüyor.
Enneagram, kişilikten bilgeliğe bir yolculuk olup, kişiliğimizi meydana getiren isim ve sıfatları anlayıp çözmenize, eksik yönlerinizi fark edip gönül aynasını parlatıp Yüce Yaradana ayna olabilme haline ulaşmada “kalb” kilidinizi açmanıza yardımcı olabilecek bir anahtardır. Enneagram ile kendi kendimize, zanlarımız ile oluşturduğumuz hapishaneden çıkabilir, yaşamın gerçeğini algılayabileceğimiz bilinç düzeyine ulaşmamızda bir adım atabiliriz.
Benliğimizin kısıtlı işleyişinden silkinip uyanabilir, gerçekliğimizle yüzleşebiliriz. Korku ve çatışmalarımızdan, anlamsız istek ve arzularımızdan, bilinçsiz tutku ve takıntılarımızdan kurtulacak anlayışa sahip olabiliriz.
Kendini bilme gerçeği, özünde İnsan benliği haritası diyebileceğimiz Enneagram, kişilik çözümlemesi olup, Sevgili Yunus Emre’nin “Bir ben vardır, benden içeru” diyerek işaret ettiği gerçek sır olan, “Kendini bilen, Rabbini bilir” kutsi hadisinin anlamını açığa çıkarmamıza, yardımcı olan bir sistemdir.
Enneagram, kişiliğimizin yapısında var olan tıkanıklıkları aşmamıza yardımcı olabilecek bir harita sunuyor. Ana düşüncesi, insan doğasındaki dokuz temel kişilik yapısının açıklamasıdır. Bu tarzların ortak yönleri çoktur, ama her biri kendine özgü tutum ve davranış, tepki ve savunma, güdülenme ve alışkanlık yöntemleri sergiler. Her birinin gelişme reçeteleri değişiktir.
Yüce Allah kuran-ı kerimde “Her an ayrı bir şandayım” diyerek, her an değişik ve ayrı bir varoluştan bahseder. Parmak izi bile aynı olmayan, milyonlarca insanın ruhsal ve tinsel konularının aynı olması beklenemez. İnsanlar duygusal, fiziksel ve zihinsel olarak farklıdır. Enneagram, bireylerin her birini eşsiz ve benzersiz olarak kabul edip, kuşbakışı ile kişiye özel bir program oluşturarak bireysel gelişimimizin nerede tıkandığını, neden kapandığını ve durduğunu tespit eder.
Enneagram, kişiliğimizin bilinçdışı emirlerini otomatik olarak yerine getirmekten vazgeçmemiz için kendimizi gözlemlemeye, benlik nefsinden özümüze bilinçli yönelmeye fırsat tanır.
Kişiliğimiz, benliğimizin bir parçasıdır. Bireysel evrimimizde önemli bir rol oynamaktadır. Kişilik olarak adlandırdığımız yapı, bütün bedensel niteliklerimiz, içgüdülerimiz, güdülerimiz, tutumlarımız, eğilimlerimiz, davranışlarımız ve kazanılmış deneyimlerimizin bir bütünü olarak, kalıtsal özelliklerin ve çevrenin ürünüdür. Bu unsurlar her insanın kendine özgüdür.
Kazanılmış deneyim ise, hayatın ta kendisidir. Bu deneyimler kişiyi güçlü kılar ve bütünlük kazanılır. Aile, iş, okul, sosyal çevre içinde gelişmeye, biçimlenmeye başlayan kişiliğimiz, bilinçaltı seviyede artısı ve eksisi ile kalıplaşır kalır. İnsan bu dünyada olma sebebi ile daima bir arayışta ve tarif edemediği bir şeylere özlem halindedir. Yaradanı anlar ve yaşar duruma gelebilmesi için, sahip olduğu kötü ve zararlı huylarla, davranışlarını kendi kendisini tanıyarak, kendi isteği ve çabasıyla terk etmesi, sahip olması gereken erdemleri de yine tanıyarak ve bilerek, belirli çalışma ve çabalarla, kendi isteği ile elde etmeye çalışması gerekmektedir.
Kendini tanımak; kendimizi nasıl gördüğümüzle, başkalarının bizi nasıl gördüğü arasında açı farkı olmamasıdır.
Halil Cibran’ın Gezgin eserinde bahsettiği bir masal vardır. Bu, iki istiridyenin sohbetidir. İstiridyenin biri, diğerine dert yanar; “İçimde yuvarlak ve ağır bir şey var, bana acı veriyor.” Diğeri, kibirli bir memnuniyet içinde, “Şükürler olsun ki, içimde bir sıkıntı yok. Hem içimde hem dışımda mutlu ve bütünüm.” O sırada oradan geçen bir yengeç şöyle der; “Evet mutlusun, halinden de memnunsun ve bütünsün. Ama şunu söyleyeyim ki diğer istiridyenin çektiği acının sebebi içindeki eşsiz güzellikteki ‘inci’dir.” Ve şöyle söylenir, “Kim, bu masalı dinler ve dinledikten sonra, içinde bir ağırlık hissederse, bir ışık ruhuna konar. İçindeki inciyi, görmek ister.”
Şimdi lütfen, bir daha kalkın, aynaya gidip bakın. Gözlerinizin içine odaklanın. Şimdi ne görüyorsunuz? Siz, kimsiniz? Niçin bu alemdesiniz? Bu aleme yemek, içmek, üremek ve ölmek için mi geldiniz?
Dünya kendi ekseni etrafında dönüp, gerçekliğini tamamlarken biz yerimizde sayamayız. Kendi eksenimizde dönüp, merkezimizi bulmalıyız. Olmamız gereken şeyi, olduğumuz gibi kalarak olamayız. Yeni bir “sen” yaratmanın ilk adımı, değişimin gerektiğine inanmaktır. Bu inancı destekleyen en büyük güç ise, kendini tanıma ve dolayısıyla alemi tanıma istek ve arzusudur.
Yapacağımız sıradan bir çalışma değildir. Bir sorunumuzu halletmek için değil, bu aleme geliş sebebimizi gerçekleştirme yolunda, evimizin altında gizli kalmış o hazineyi (yani beden evimizde saklanmış, kör nokta ardındaki ebedi ışığı, zaten var olan ama bizim fark edemediğimiz gerçek hazineyi) ortaya çıkarma yolunda adım atmaktır.
Bu süreçte hedeflenen, kişinin içinin dışına çıkması, eğrisiyle doğrusuyla ters-yüz edilerek kendini tanıması, kişilikten bireyselliğe köprü kurup, bu köprüde Tasavvuf, Gestalt, NLP, EFT, Koçluk, Nefes, Meditasyon teknikleri ile seyrederek, çokluktan tekliğe, kendinden kendine, yine kendisiyle bir yolculuğa başlaybilmektedir.
Bu kendini seyretme sürecine kimler katılmalı?
– Hayata dair soruları olanlar. Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum?
– İçinde inci tanesi gizleyen istiridye gibi, sebebini bilmediği bir acı ve hüzün barındırıp hep bir özlem içinde olanlar.
– Kendimi tanıyamıyorum, tepkilerime anlam veremiyorum, bu ben miyim? diyenler.
– İlişkilerinde, karşısındakini anlayamayan, bu sebeple sorunlar yaşayanlar.
– Olumsuz duygu ve düşüncelerin (endişe, kaygı, stres, kin, nefret, korku, hırs..) etkisi altında olup kendi cehennemini yaşayanlar.
– Yüce Yaradanın, kendisini hangi isim ve sıfat terkibi ile yarattığını anlamak isteyenler.
– Eksik isimlerini (karakter özelliklerini) geliştirmek, zaten gelişmiş olanları muhafaza etmek ve daha da pekiştirmek isteyenler.
– Düşüncelerin rengi ile boyanmış hayatını saflaştırmak, duygu ve düşüncelerini fark edip geliştirerek cennetini yaşamak isteyenler.
– Her şeyden önce derdi, kendi gerçek yüzünü görüp, onu tanımak için büyük bir istek duyanlar.
– Kendi kendinin ebesi olup, kendinden kendini (öz’ünü) doğurmak isteyenler.
Bu sürecin kazanımları neler olacak?
Bu süreçte;
– Doğduğu zaman özüyle bağlantı içinde olan, devamında ise yavaş yavaş mizacının ve çevrenin etkisiyle egosunu oluşturarak, bir kişilik tarzını meydana getiren insan sıfır noktasından uzaklaşır. Alemi bir daire gibi düşünürsek merkezinden çevreye doğru ilerledikçe kişinin özbenliğinden uzaklaşıp egosunun denetimine girmesi söz konusu olur. Fizik, duygu, zihin merkezli kişilik özelliklerini tanıyarak hangi özelliklere sahip olduğunuzu görecek, hangi isim ve sıfatlarla terkib edildiğinizi öğreneceksiniz.
– Temel tutkuları
– Temel değerleri
– Zihinsel fotoğrafları
– Güvenlik noktalarınızı
– Bütünlenme yönlerinizi
– Gelişme yönlerinizi
– Güçlü yanlarınızı
– Temel korkularınızı
– Esas dileğinizi
– Arayışınızı
– Gerilim yönünüz
– Çocukluk örüntüsü (ya da aile öyküsü)
– Bilişsel yanlışlarınızı
– İçsel şikayetlerinizi fark edecek, eksik yönlerinizi geliştireceksiniz.
– Karanlık noktalarınızı göreceksiniz.
SUFİ NEFES TEKNİKLERİ:
Sûfizmin kapısı içsel olana ve derinliğe açılır. Bu yol bize kabuktan ve şekilsellikten çok daha fazlasını vadeder. Bu kapıyı açıp girebilene ve yürümeye başlayana da bu derinlikte sonsuz güzellikler sunar. Hem de hiç bir ayırım gözetmeden. İslâmın bâtınını (iç, gizli) yüzünü ifade eder. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli ve daha niceleri bu ekolün temsilcileridir. “Sufi nefes” ile sufizmin kapısını aralamış bir kişinin neler yaşadığına, onların hayat anlayışına projeksiyon tutabileceksiniz.
Sufilere göre varlıklar Rahman’ın nefes vermesi ile ortaya çıkmıştır. Her ilahi sıfat ve isim tek varlık sahasına inmek istedi ve bu da onlara Rahman’ın nefes vermesi ile gerçekleşti. Her şeyin başlangıcı ve sonu gibi Kuran-ı Kerimde “Adem, çamurdan suretlenmiş balçıktan yaratılmıştır.” (Hicr 15/27, Rahman 55/4) “Sonra onu (Adem’i) düzeltip tamamladı, içine ruhundan ruh üfürdü, sizin için kulaklar, gözler, gönüller yarattı.” (Secde, 39/9) diye buyurdu ve nefesin başlangıcımız olduğuna işaret etmiştir.
Her ne yaşarsak yaşayalım, sonunda derin bir nefes alıyoruz. Yaradan, o üfürdüğü nefesi ile her an içimizde ve bizimle. “Her an sendeyim. Her nefesinde ben varım, sıkıntında sevincinde ben varım. Seni bana getiren sana verdiğim nefestir.” diyor ve bilsek de bilmesek de içimizde olduğunu aşikar kılıyor.
Sufi nefes teknikleri ile bir ucu sende, bir ucu Yaradanda olan “nefes köprüsü” kurabileceksiniz. O köprü ile Yaradanın nefesine bağlanabileceksiniz.
Nefesimizi doğru kullanmayı öğrenerek, fiziksel rahatsızlıklarda (kalp hastalıkları, migren, kan basıncı, sinir sistemi) pozitif iyileşme sağlayarak enerjik ve sağlıklı dinamik bir hayat yaşayabilirsiniz..
Nefes alıp vermek sembolik olarak bireysel niyetimizin, evrensel bütünlüğe ulaşmayı arzulamak olduğu anlamını taşır. Sevgili Yunus Emre’nin de dediği gibi;
Suyum alçaktan çekerim (derin diyafram nefesi ile (karından) aşağıdan derin nefes alırım).
Dönüp yüksekten dökerim (nefesi en yükseğe başın üstüne taşırım, oradan nefesi aşağı veririm).
Görün ben neler çekerim (görün ki, on nefes köprüsünde (öz-eşiğinde) beklemek zordur, dertlidir).
Derdim vardır inilerim (tek derdim, bir ucu Rahmanda olan nefes ile Yaradana bağlantımı gerçekleştirip özümü hatırlamaktır).
İşte sufi nefes, özündeki cevher ile bütünleşmeyi hedefleyenlere, kapıları mutlaka açacaktır. Geriye sadece “gir ya ey sevgili” nidası kalacaktır.
SUFİ MEDİTASYON TEKNİKLERİ:
Varlık birdir, hareketi aşk ve ifadesi SEN’ sin.
Meditasyon kişinin iç huzuru, sükunet ve değişik şuur hallerini elde etmesi ve öz- varlığına ulaşmasına olanak veren, zihni denetleme teknikleri ve deneyimleridir. Zihnin hayatımıza müdahele etmesine izin vermemek, zihnin sınırlarını aşmak, zincirlerimizi kırmaktır.
Meditasyon uygulamasının çok çeşitli nedenleri olsa da çoğunun iki amacı vardır. Birincisi, içsel büyümeyi sağlama, ikincisi de yaşamdaki gerilimleri bedensel anlamda rahatlama, kontrollü düşünme ve nefes almayı sağlamaktır.
Meditasyona yeni başlayanlar, bir süre sonra yaşamlarındaki ruhsal boyutun farkına vararak bundan heyecan duyacaklardır. Sunacağı aydınlık yaşam, size yeni gözlerle görmeyi, yeni kulaklarla duymayı, tinsel anlamda yeni ruhsal uyanışlar sağlayacaktır.
Sufi meditasyon teknikleri doğru ve sürekli uygulandğı takdirde ruhsal gelişim kendiliğinden oluşacaktır. Şöyle ki, bir ürünün yetişmesi için önce, toprağı ekip biçmek için düzenli çalışıyor, yabani otlardan temizliyor, gerekli ışığı ve suyu sağlayarak bakımını yapıyorsak ve sonra ister yaz ister kış mevsimi olsun, bitkiler bizim isteğimizle büyümüyor. Onlar kendiliğinden büyüyüp gelişiyorlar. Sufi meditasyon ile içsel gelişim ve değişim de böyle kendiliğinden oluşan bir süreç olacaktır.
Ruhun beden toprağında yeşerip kendi kendiliğinden çiçek açması ile oluşan yüksek şuur hali ancak düzenli ve sürekli sufi meditasyon ile gerçekleşecektir. Sufi meditasyon sadece sessizce oturup, bir süre içe dönme hali değildir. Meditasyon sayesinde kazanılan ruhsal boyut ile gözlerinizi açtıktan sonra da var olacak bir gerçektir. Ruhsal boyut deneyimi günlük yaşamınızın bütününde etkisini sürdürecek ve fark edemediklerinizi fark edecek, göremediklerinizi görecek, üretemediklerinizi üretebileceksiniz.
Meditasyon ile bilinçaltına ulaşan bu derin süreçte, yaşamın kaynağı ile iletişime geçerek, bedensel, zihinsel ve ruhsal anlamda yeniden yapılanabilirsiniz.
Zihnin, bedenin ve ruhun gerçekleri nelerdir? Gerçek olan ne? Gerçek olmayan ne? Bu soruların cevaplarını ben vermeyeceğim. Bilinçaltınızdaki gerçekleri algılayıp, nefes ve meditasyon teknikleri ile kendiniz bulacaksınız.
Hiçbir varsayım ve beklentide bulunmadan ruhunuza nefes ve meditasyon tekniklerini kullanarak ektiğiniz tohum, zihninizi hiçbir şey beklemeden, açık tuttuğunuz ve geçmişin karanlığından, geleceğin endişesinden kurtulduğunuz takdirde şimdiye açılan kapıyı aralamış olacak, “An”ı yaşayabileceksiniz.
Bu muhteşem yolculuk ve görkemli çalışma sonunda bilincinizin dar ve karanlık alemine nasıl girebileceğinizi, içinizdeki bilgini tanıyarak kendi cevaplarınızı nasıl ürettiğinizi fark ettiğinizde ne kadar şaşıracak, “yeni bir ben” in doğuşuna tanık olabileceksiniz.
Eğitmenler : Hicran İpekbağlar, Özlem Aktaş, İnci Aktaş
Programın Süresi : 25 saat (Haftada 1 gün, toplamda 10 hafta)
Detaylı bilgi ve ön kayıt için lütfen bize ulaşabilirsiniz.
Tel : (224) 243 43 14
Email : info@akademiplena.com
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Olumlu Tutum Eğitimi
Çağımızın sorunu sadece bir hava durumu olmaktan çıkmış iklimimiz haline gelmiş olan mutsuzluktur. Mutsuzluğun ana kaynaklarından biri de olumsuz tutumdur. Herkes kendini az çok olumlu tutuma sahip görür ancak çalışmalarımız bunun böyle olmadığını ortaya koydu. İşin ilginç yanı da olumlu tutumu öğetecek bir eğitimi her zaman bulamamanızdır. Plena Human olarak her ay bir pazar günü düzenlenecek olan etkinliğimizde, MUTLULUK için olumlu tutum kazanmaktan bahsedeceğiz. Sizleri de bekliyoruz.
Maddi manevi büyük zenginliklere ulaşmış her insan, bir nehrin akışına benzetilebilecek olan, görünmeyen bir güç akışının farkındadır. Düşüncenin olumlu duyguları akıntının insanı servete götüren tarafıdır. Olumsuz duygular ise yoksulluğa götüren taraftır.
Eğitimin Hedefi
Proaktivite ve Olumlu Tutum Eğitiminin hedefi çalışanların insiyatif ve sorumluluk alarak tam potansiyellerini gerçekleştirmelerini sağlamak. Katılımcıların hayatları boyunca devam ettireceği keyifli ve üretkenlikle dolu bir sürecin kapılarını açmak. Siz katılımcılarımızın kendinizle, sevdiklerinizle, işinizle, dostlarınızla kısacası hayatla ilgili daha iyi hissetmenizi sağlayacak. Aynı zamanda hayatta elde etmek istediğiniz her şey için bir çekim metkezi haline getirecek bir eğitimdir.
Konu Başlıkları
-Proaktivite Nedir?
-Olumlu Tutum Nedir?
-Niçin Tutum?
-Tutum Kazanma Eylemleri
-Alıştırmalar
Eğitmenler : İnci Aktaş, Özlem Aktaş
Bilgi ve önkayıt için lütfen bize ulaşın:
Tel : (224) 243 43 14
Email : info@akademiplena.com
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Bireysel Farkındalık Programı
AYNADAKİ BEN
Bana, bende demen,
Ben, bende değilem.
Bir ben vardır; bende,
Benden içeru.
YUNUS EMRE
Hemen, şimdi yazının devamını okumadan, kalkın ve bulabildiğiniz bir “AYNA”nın karşısına geçin lütfen. Evet, 2-3 dakika kendinizi seyredin ve gözlerinizle, gözünüzün ta içine odaklanın ve yazıyı okumak üzere geri dönün! Haydi, lütfen gidin.
Ne gördünüz? Kaşı, gözü olan, bedene sahip bir insan mı? Ya da ne…? Lütfen yüksek sesle ne gördüğünüzü kendinize söyleyin. Kulaklarınız da duysun!!
Peki, siz gerçekten de aynada gördüğünüzün yalnız “kemikleri, deri kokusuyla kaplanmış” bir beden olduğunu mu zannediyorsunuz?
Bu alem, her tarafı aynadan yapılmış bir eve benzer. Nereye dönerseniz dönün, sadece kendinizi görebilirsiniz. Aynanın arkasındaki “sır” dökülmüşse, kendini göremezsiniz, kendinizi bilemezsiniz. O, ayna değil camdır. Her cam ayna değil, ama her ayna camdır. Camı ayna yapan ise “sır”la kaplanmasıdır.
Sen, sadece basit bir insan değil, bu ayna aleminin “sırrı”sın. Yüce Yaradanın halifesi zat, sıfat ve fiillerinin en mükemmel şekliyle tecelli ettiği varlıksın. Onun için Yaradan, “Alemi, kendi suretimde yarattım” demiştir. Allah’ın isim ve sıfatları, diğer varlıklarda, alemde ayrıntılı ve dağınık bir şekilde bulunduğu halde, İNSAN’da öz, bütün ve tam olarak toplanmıştır. Bu sebeple “alem’de olan herşey insanda da vardır. Sen görünüşün bakımından “küçük alem”, iç dünyan “gönül bakımından” ise “büyük alem”, Alem-i Ekber’sin.
Hz. Ali şöyle buyurur; “Sen kendini küçük bir varlık zannedersin, halbuki en büyük alem sende gizlidir.”
Alemin özüm Adem (insan); gönüldür, ruhtur, candır.
İnsan, istiridyenin içindeki “inci” gibi ezelde yaradan ile beraber, iç içe iken ondan ayrılıp dünyaya gelerek, Yaradana ayna olmuş bir “dürrü-yekta”dır. (Benzeri olmayan, tek bir inci tanesidir)
Bu çokluk âlemine gelen insan, gönül ayinesini parlatmaz, sırlamaz ise kendini, dolayısıyla Yaradanın kendine verdiği isim ve sıfatlarını göremez, fark edemez, bilemez. Ancak ve ancak gönül aynası saf olursa, Yaradanın görüntüsü, sîreti, ismi ve sıfatları ona aksedebilir.
İbn-i Arabi’nin dediği gibi; “Yaradan sizin aynanızdır, yani sizin kendi özünüzü seyrettiğiniz bir ayna. Ve siz Onun aynasında, yani, Onun kendi ilahi sıfatlarını seyrettiği bir ayna.”
O halde, 4 boyutlu holografik düzende yaratılmış bu madde aleminde insan, kendi gönül aynasını nasıl sırlayacak ve parlatacak? “Noksan sıfatlardan münezzehim” diyen Rabbine nasıl ayna olacak? Hiç bir yere sığmam, mümin kulumun gönlüne sığarım diyen Yüce Yaradan, insanı eşref-i mahluk, varlıkların en şereflisi olarak şereflendirilmiştir. O zaman, insan bu şerefe nasıl vasıl olacak?
Plena Human Danışmanlık, Kadim Sufi bilgeliğinin binlerce yıl ötesinden getirdiği bilginin günümüze yansıyan “Kendini bilme sanatını”, Enneagram ile yaşamımıza ayna tutarak bizi, bize döndürüyor.
Enneagram, kişilikten bilgeliğe bir yolculuk olup, kişiliğimizi meydana getiren isim ve sıfatları anlayıp çözmenize, eksik yönlerinizi fark edip gönül aynasını parlatıp Yüce Yaradana ayna olabilme haline ulaşmada “kalb” kilidinizi açmanıza yardımcı olabilecek bir anahtardır. Enneagram ile kendi kendimize, zanlarımız ile oluşturduğumuz hapishaneden çıkabilir, yaşamın gerçeğini algılayabileceğimiz bilinç düzeyine ulaşmamızda bir adım atabiliriz.
Benliğimizin kısıtlı işleyişinden silkinip uyanabilir, gerçekliğimizle yüzleşebiliriz. Korku ve çatışmalarımızdan, anlamsız istek ve arzularımızdan, bilinçsiz tutku ve takıntılarımızdan kurtulacak anlayışa sahip olabiliriz.
Kendini bilme gerçeği, özünde İnsan benliği haritası diyebileceğimiz Enneagram, kişilik çözümlemesi olup, Sevgili Yunus Emre’nin “Bir ben vardır, benden içeru” diyerek işaret ettiği gerçek sır olan, “Kendini bilen, Rabbini bilir” kutsi hadisinin anlamını açığa çıkarmamıza, yardımcı olan bir sistemdir.
Enneagram, kişiliğimizin yapısında var olan tıkanıklıkları aşmamıza yardımcı olabilecek bir harita sunuyor. Ana düşüncesi, insan doğasındaki dokuz temel kişilik yapısının açıklamasıdır. Bu tarzların ortak yönleri çoktur, ama her biri kendine özgü tutum ve davranış, tepki ve savunma, güdülenme ve alışkanlık yöntemleri sergiler. Her birinin gelişme reçeteleri değişiktir.
Yüce Allah kuran-ı kerimde “Her an ayrı bir şandayım” diyerek, her an değişik ve ayrı bir varoluştan bahseder. Parmak izi bile aynı olmayan, milyonlarca insanın ruhsal ve tinsel konularının aynı olması beklenemez. İnsanlar duygusal, fiziksel ve zihinsel olarak farklıdır. Enneagram, bireylerin her birini eşsiz ve benzersiz olarak kabul edip, kuşbakışı ile kişiye özel bir program oluşturarak bireysel gelişimimizin nerede tıkandığını, neden kapandığını ve durduğunu tespit eder.
Enneagram, kişiliğimizin bilinçdışı emirlerini otomatik olarak yerine getirmekten vazgeçmemiz için kendimizi gözlemlemeye, benlik nefsinden özümüze bilinçli yönelmeye fırsat tanır.
Kişiliğimiz, benliğimizin bir parçasıdır. Bireysel evrimimizde önemli bir rol oynamaktadır. Kişilik olarak adlandırdığımız yapı, bütün bedensel niteliklerimiz, içgüdülerimiz, güdülerimiz, tutumlarımız, eğilimlerimiz, davranışlarımız ve kazanılmış deneyimlerimizin bir bütünü olarak, kalıtsal özelliklerin ve çevrenin ürünüdür. Bu unsurlar her insanın kendine özgüdür.
Kazanılmış deneyim ise, hayatın ta kendisidir. Bu deneyimler kişiyi güçlü kılar ve bütünlük kazanılır. Aile, iş, okul, sosyal çevre içinde gelişmeye, biçimlenmeye başlayan kişiliğimiz, bilinçaltı seviyede artısı ve eksisi ile kalıplaşır kalır. İnsan bu dünyada olma sebebi ile daima bir arayışta ve tarif edemediği bir şeylere özlem halindedir. Yaradanı anlar ve yaşar duruma gelebilmesi için, sahip olduğu kötü ve zararlı huylarla, davranışlarını kendi kendisini tanıyarak, kendi isteği ve çabasıyla terk etmesi, sahip olması gereken erdemleri de yine tanıyarak ve bilerek, belirli çalışma ve çabalarla, kendi isteği ile elde etmeye çalışması gerekmektedir.
Kendini tanımak; kendimizi nasıl gördüğümüzle, başkalarının bizi nasıl gördüğü arasında açı farkı olmamasıdır.
Halil Cibran’ın Gezgin eserinde bahsettiği bir masal vardır. Bu, iki istiridyenin sohbetidir. İstiridyenin biri, diğerine dert yanar; “İçimde yuvarlak ve ağır bir şey var, bana acı veriyor.” Diğeri, kibirli bir memnuniyet içinde, “Şükürler olsun ki, içimde bir sıkıntı yok. Hem içimde hem dışımda mutlu ve bütünüm.” O sırada oradan geçen bir yengeç şöyle der; “Evet mutlusun, halinden de memnunsun ve bütünsün. Ama şunu söyleyeyim ki diğer istiridyenin çektiği acının sebebi içindeki eşsiz güzellikteki ‘inci’dir.” Ve şöyle söylenir, “Kim, bu masalı dinler ve dinledikten sonra, içinde bir ağırlık hissederse, bir ışık ruhuna konar. İçindeki inciyi, görmek ister.”
Şimdi lütfen, bir daha kalkın, aynaya gidip bakın. Gözlerinizin içine odaklanın. Şimdi ne görüyorsunuz? Siz, kimsiniz? Niçin bu alemdesiniz? Bu aleme yemek, içmek, üremek ve ölmek için mi geldiniz?
Dünya kendi ekseni etrafında dönüp, gerçekliğini tamamlarken biz yerimizde sayamayız. Kendi eksenimizde dönüp, merkezimizi bulmalıyız. Olmamız gereken şeyi, olduğumuz gibi kalarak olamayız. Yeni bir “sen” yaratmanın ilk adımı, değişimin gerektiğine inanmaktır. Bu inancı destekleyen en büyük güç ise, kendini tanıma ve dolayısıyla alemi tanıma istek ve arzusudur.
Yapacağımız sıradan bir çalışma değildir. Bir sorunumuzu halletmek için değil, bu aleme geliş sebebimizi gerçekleştirme yolunda, evimizin altında gizli kalmış o hazineyi (yani beden evimizde saklanmış, kör nokta ardındaki ebedi ışığı, zaten var olan ama bizim fark edemediğimiz gerçek hazineyi) ortaya çıkarma yolunda adım atmaktır.
Bu süreçte hedeflenen, kişinin içinin dışına çıkması, eğrisiyle doğrusuyla ters-yüz edilerek kendini tanıması, kişilikten bireyselliğe köprü kurup, bu köprüde Tasavvuf, Gestalt, NLP, EFT, Koçluk, Nefes, Meditasyon teknikleri ile seyrederek, çokluktan tekliğe, kendinden kendine, yine kendisiyle bir yolculuğa başlaybilmektedir.
Bu kendini seyretme sürecine kimler katılmalı?
– Hayata dair soruları olanlar. Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum?
– İçinde inci tanesi gizleyen istiridye gibi, sebebini bilmediği bir acı ve hüzün barındırıp hep bir özlem içinde olanlar.
– Kendimi tanıyamıyorum, tepkilerime anlam veremiyorum, bu ben miyim? diyenler.
– İlişkilerinde, karşısındakini anlayamayan, bu sebeple sorunlar yaşayanlar.
– Olumsuz duygu ve düşüncelerin (endişe, kaygı, stres, kin, nefret, korku, hırs..) etkisi altında olup kendi cehennemini yaşayanlar.
– Yüce Yaradanın, kendisini hangi isim ve sıfat terkibi ile yarattığını anlamak isteyenler.
– Eksik isimlerini (karakter özelliklerini) geliştirmek, zaten gelişmiş olanları muhafaza etmek ve daha da pekiştirmek isteyenler.
– Düşüncelerin rengi ile boyanmış hayatını saflaştırmak, duygu ve düşüncelerini fark edip geliştirerek cennetini yaşamak isteyenler.
– Her şeyden önce derdi, kendi gerçek yüzünü görüp, onu tanımak için büyük bir istek duyanlar.
– Kendi kendinin ebesi olup, kendinden kendini (öz’ünü) doğurmak isteyenler.
Bu sürecin kazanımları neler olacak?
Bu süreçte;
– Doğduğu zaman özüyle bağlantı içinde olan, devamında ise yavaş yavaş mizacının ve çevrenin etkisiyle egosunu oluşturarak, bir kişilik tarzını meydana getiren insan sıfır noktasından uzaklaşır. Alemi bir daire gibi düşünürsek merkezinden çevreye doğru ilerledikçe kişinin özbenliğinden uzaklaşıp egosunun denetimine girmesi söz konusu olur. Fizik, duygu, zihin merkezli kişilik özelliklerini tanıyarak hangi özelliklere sahip olduğunuzu görecek, hangi isim ve sıfatlarla terkib edildiğinizi öğreneceksiniz.
– Temel tutkuları
– Temel değerleri
– Zihinsel fotoğrafları
– Güvenlik noktalarınızı
– Bütünlenme yönlerinizi
– Gelişme yönlerinizi
– Güçlü yanlarınızı
– Temel korkularınızı
– Esas dileğinizi
– Arayışınızı
– Gerilim yönünüz
– Çocukluk örüntüsü (ya da aile öyküsü)
– Bilişsel yanlışlarınızı
– İçsel şikayetlerinizi fark edecek, eksik yönlerinizi geliştireceksiniz.
– Karanlık noktalarınızı göreceksiniz.
SUFİ NEFES TEKNİKLERİ:
Sûfizmin kapısı içsel olana ve derinliğe açılır. Bu yol bize kabuktan ve şekilsellikten çok daha fazlasını vadeder. Bu kapıyı açıp girebilene ve yürümeye başlayana da bu derinlikte sonsuz güzellikler sunar. Hem de hiç bir ayırım gözetmeden. İslâmın bâtınını (iç, gizli) yüzünü ifade eder. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli ve daha niceleri bu ekolün temsilcileridir. “Sufi nefes” ile sufizmin kapısını aralamış bir kişinin neler yaşadığına, onların hayat anlayışına projeksiyon tutabileceksiniz.
Sufilere göre varlıklar Rahman’ın nefes vermesi ile ortaya çıkmıştır. Her ilahi sıfat ve isim tek varlık sahasına inmek istedi ve bu da onlara Rahman’ın nefes vermesi ile gerçekleşti. Her şeyin başlangıcı ve sonu gibi Kuran-ı Kerimde “Adem, çamurdan suretlenmiş balçıktan yaratılmıştır.” (Hicr 15/27, Rahman 55/4) “Sonra onu (Adem’i) düzeltip tamamladı, içine ruhundan ruh üfürdü, sizin için kulaklar, gözler, gönüller yarattı.” (Secde, 39/9) diye buyurdu ve nefesin başlangıcımız olduğuna işaret etmiştir.
Her ne yaşarsak yaşayalım, sonunda derin bir nefes alıyoruz. Yaradan, o üfürdüğü nefesi ile her an içimizde ve bizimle. “Her an sendeyim. Her nefesinde ben varım, sıkıntında sevincinde ben varım. Seni bana getiren sana verdiğim nefestir.” diyor ve bilsek de bilmesek de içimizde olduğunu aşikar kılıyor.
Sufi nefes teknikleri ile bir ucu sende, bir ucu Yaradanda olan “nefes köprüsü” kurabileceksiniz. O köprü ile Yaradanın nefesine bağlanabileceksiniz.
Nefesimizi doğru kullanmayı öğrenerek, fiziksel rahatsızlıklarda (kalp hastalıkları, migren, kan basıncı, sinir sistemi) pozitif iyileşme sağlayarak enerjik ve sağlıklı dinamik bir hayat yaşayabilirsiniz..
Nefes alıp vermek sembolik olarak bireysel niyetimizin, evrensel bütünlüğe ulaşmayı arzulamak olduğu anlamını taşır. Sevgili Yunus Emre’nin de dediği gibi;
Suyum alçaktan çekerim (derin diyafram nefesi ile (karından) aşağıdan derin nefes alırım).
Dönüp yüksekten dökerim (nefesi en yükseğe başın üstüne taşırım, oradan nefesi aşağı veririm).
Görün ben neler çekerim (görün ki, on nefes köprüsünde (öz-eşiğinde) beklemek zordur, dertlidir).
Derdim vardır inilerim (tek derdim, bir ucu Rahmanda olan nefes ile Yaradana bağlantımı gerçekleştirip özümü hatırlamaktır).
İşte sufi nefes, özündeki cevher ile bütünleşmeyi hedefleyenlere, kapıları mutlaka açacaktır. Geriye sadece “gir ya ey sevgili” nidası kalacaktır.
SUFİ MEDİTASYON TEKNİKLERİ:
Varlık birdir, hareketi aşk ve ifadesi SEN’ sin.
Meditasyon kişinin iç huzuru, sükunet ve değişik şuur hallerini elde etmesi ve öz- varlığına ulaşmasına olanak veren, zihni denetleme teknikleri ve deneyimleridir. Zihnin hayatımıza müdahele etmesine izin vermemek, zihnin sınırlarını aşmak, zincirlerimizi kırmaktır.
Meditasyon uygulamasının çok çeşitli nedenleri olsa da çoğunun iki amacı vardır. Birincisi, içsel büyümeyi sağlama, ikincisi de yaşamdaki gerilimleri bedensel anlamda rahatlama, kontrollü düşünme ve nefes almayı sağlamaktır.
Meditasyona yeni başlayanlar, bir süre sonra yaşamlarındaki ruhsal boyutun farkına vararak bundan heyecan duyacaklardır. Sunacağı aydınlık yaşam, size yeni gözlerle görmeyi, yeni kulaklarla duymayı, tinsel anlamda yeni ruhsal uyanışlar sağlayacaktır.
Sufi meditasyon teknikleri doğru ve sürekli uygulandğı takdirde ruhsal gelişim kendiliğinden oluşacaktır. Şöyle ki, bir ürünün yetişmesi için önce, toprağı ekip biçmek için düzenli çalışıyor, yabani otlardan temizliyor, gerekli ışığı ve suyu sağlayarak bakımını yapıyorsak ve sonra ister yaz ister kış mevsimi olsun, bitkiler bizim isteğimizle büyümüyor. Onlar kendiliğinden büyüyüp gelişiyorlar. Sufi meditasyon ile içsel gelişim ve değişim de böyle kendiliğinden oluşan bir süreç olacaktır.
Ruhun beden toprağında yeşerip kendi kendiliğinden çiçek açması ile oluşan yüksek şuur hali ancak düzenli ve sürekli sufi meditasyon ile gerçekleşecektir. Sufi meditasyon sadece sessizce oturup, bir süre içe dönme hali değildir. Meditasyon sayesinde kazanılan ruhsal boyut ile gözlerinizi açtıktan sonra da var olacak bir gerçektir. Ruhsal boyut deneyimi günlük yaşamınızın bütününde etkisini sürdürecek ve fark edemediklerinizi fark edecek, göremediklerinizi görecek, üretemediklerinizi üretebileceksiniz.
Meditasyon ile bilinçaltına ulaşan bu derin süreçte, yaşamın kaynağı ile iletişime geçerek, bedensel, zihinsel ve ruhsal anlamda yeniden yapılanabilirsiniz.
Zihnin, bedenin ve ruhun gerçekleri nelerdir? Gerçek olan ne? Gerçek olmayan ne? Bu soruların cevaplarını ben vermeyeceğim. Bilinçaltınızdaki gerçekleri algılayıp, nefes ve meditasyon teknikleri ile kendiniz bulacaksınız.
Hiçbir varsayım ve beklentide bulunmadan ruhunuza nefes ve meditasyon tekniklerini kullanarak ektiğiniz tohum, zihninizi hiçbir şey beklemeden, açık tuttuğunuz ve geçmişin karanlığından, geleceğin endişesinden kurtulduğunuz takdirde şimdiye açılan kapıyı aralamış olacak, “An”ı yaşayabileceksiniz.
Bu muhteşem yolculuk ve görkemli çalışma sonunda bilincinizin dar ve karanlık alemine nasıl girebileceğinizi, içinizdeki bilgini tanıyarak kendi cevaplarınızı nasıl ürettiğinizi fark ettiğinizde ne kadar şaşıracak, “yeni bir ben” in doğuşuna tanık olabileceksiniz.
Eğitmenler : Hicran İpekbağlar, Özlem Aktaş, İnci Aktaş
Programın Süresi : 25 saat
Detaylı bilgi ve ön kayıt için lütfen bize ulaşın;
Tel : (224) 243 43 14
Email : info@akademiplena.com
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
NLP İleri Düzey Katılım Sertifikalı Eğitimi
NLP Mükemelliğin modellenmesidir. Başarının yeni teknolojisidir. Ancak bir amacınız olduğunda, zihninizin bir çok eski programı sizi, onu gerçekleştirmekten alıkoyar. NLP-Zihinsel Programlama İleri Düzey Katılımcı Eğitimi, bugüne kadar öğrendiklerinize ek olarak, artık geçmişi bir öğrenme deneyimi olarak görüp geleceğe programlanmanızı , kısıtlayıcı inançlarınızı değiştirmenizi, stratejilerinizi bilip hedefe odaklanmanızı ve daha bir çok konuda zihninizin kontrolünü elinize almanızı sağlayacaktır.
Neler Kazanacaksınız?
– Doğru kararlar verip uygulayacaksınız. Çünkü kaderiz karar anlarında biçimlenir.
– Stratejilerinizi ortaya çıkarmayı öğrenip daha kolay ve iyi öğrenen, motive olan, iyi kararlar veren, doğru satın alan, iyi satış yapan, partneriyle ilişkisini mutlulukla sürdürebilen ve daha bir çok şeyde iyi olan bir kişi haline geleceksiniz.
– Kötü anılarınızın, tramvalarınızın ve fobilerinizin üstesinden geleceksiniz. Hem bilimsel araştırmalar hem de bizim gözlemlerimiz göstermiştir ki, kötü anıları olan insanların bunları tekrar tekrar sanki şu anda oluyormuş gibi yaşamaktadırlar. Oysa onlar artık geride kalmıştır ve siz yeni harika bir yaşamı hak ediyorsunuzdur.
– Zaman Çizgisi Terapisi: Bir tetikleyici sonucu her zaman aynı tepkiyi veriyorsanız bu, geçmişinizde beyninizin doğru şekilde işleyemediği bir anıdan kaynaklanır. Zaman çizgisi terapisiyle geçmişte yaşadığınız olaylar, şimdinizi olumsuz olarak etkilememesi için yeniden çerçevelenir ve bir öğrenme deneyimi olarak işlenir.
– Daha motive biri olmayı öğreneceksiniz.
– Switch-İnanç Değiştirme kalıbı ile değiştirilemez sandığınız, zor ve meşakatli bir iş olarak düşündüğünüz sınırlayıcı kalıplarınızı değiştireceksiniz.
– Oto Hipnoz ile gevşemeyi öğrenecek, kendi kendinize telkin verip şartlayabileceksiniz.
– Grup Hipnozu ile öğrendiklerinizin içselleştirilmesini sağlayacak, daha mutlu, daha huzurlu, daha anda yaşayan ve anlamlı bir hayatın kapılarını aralayacaksınız.
Katılımcı Profili
NLP-Zihinsel Programlama Temel Düzey Katılımcı Eğitimine Katılmış Olmak.
Eğitmenler: İnci Aktaş, Özlem Aktaş, Hicran İpekbağlar
Eğitim Süresi: 5 hafta (10 saat)
Eğitim Günleri: Pazartesi 19:30-21:30
Eğitim Ücreti: 300,-TL (KDV Dahildir.)
World kart sahiplerine 3 taksit yapılabilmektedir.
Peşin ödemelerde %5 , 2 kişi ve üzeri katılımlarda %10 indirim uygulanmaktadır.
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
İş Geliştirme Eğitimi
İŞ GELİŞTİRME EĞİTİMİ
Küçük İşletmeler Nasıl Büyüyor?
Eğitimin Amacı
Kurulmuş ya da kurulacak olan küçük ve orta ölçekli işletmelerin sahipleriyseniz, bu eğitim sizin için tasarlanmıştır.
Eğitimimiz aşağıdaki sorulara cevap verir
– Nasıl işleyen bir işyeri kurabilirim?
– İşyerimi nasıl büyütebilirim?
– İşin başında olmasam da işleyecek hale nasıl getirebilirim?
– Personelimi nasıl etkili çalıştırabilirim?
– Nasıl hem patron hem de işimden özgür olabilirim?
EĞİTİM İÇERİĞİ
– Girişimci Ruhu
– İş Geliştirme Süreci
– Vizyon
– Misyon
– Stratejik Hedefler
– Organizasyon Stratejisi
– İnsan Kaynakları Stratejisi
– Yöneticilik, Liderlik
– Pazarlama Stratejisi
– Para Konularına Koçluk
EĞİTMENLER : İnci AKTAŞ, Özlem AKTAŞ
Ön kayıt için lütfen bize ulaşın;
Tel : 0 (224) 243 43 14
E-mail : info@akademiplena.com
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Master Certified Coach (Uzman Koçluk Eğitimi)
Master Certified Coach ( Uzman Koçluk Eğitimi)
Çağımızın yükselen değerlerinden biri olan KOÇLUK ile, önce kendi yaşamınızda, sonra çevrenizdekilerin yaşamında farkındalık yaratarak, bu farkındalığı profesyonel hayata taşıyıp insanların gelişimine sürekli katkıda bulunacağınız bir meslek sahibi olmak ister misiniz?
Yaşam Koçluğu, koç ile danışan arasında kurulan planlı bir gelişim sürecidir. Bu süreçte, danışanın aile, kariyer, ilişkiler, sağlık, hobiler, mali durum ve kişisel gelişim gibi tüm yaşam alanlarını ele alan ve bu alanlardaki tatmin olma düzeyini artırmak için uygulanan “şimdi”ye ve “geleceğe” odaklı planlı ve sistemli bir gelişim ilişkisidir.
Uzman Koçluk eğitimi içinde, Yaşam Koçluğu, İlişki Koçluğu, Ebeveyn Koçluğu, Öğrenci koçluğu, Yönetici Koçluğu , Kariyer Koçluğu , Satış Koçluğu, Takım Koçluğu, Performans Koçluğu ve Kurumsal Koçluk bulunmaktadır.
Uzman Koçluk Eğitimine, Yaşam Koçluğu Eğitimini tamamlamış kişiler katılabilir.
Eğitimin Hedefi
Bu eğitimi alan sonucunda katılımcılar, kişilerin dünyayı kendi kişisel gerçekliklerine göre temsil ettiklerini ve bunları öğrenmenin ve kişilere gösterebilmenin yollarını öğrenirler. İnsan davranışlarının gerisindeki dinamikleri fark ederler. Koçluk becerilerini kullanacakları durumları öğrenirler. Duygu ve ruh hallerinin yönetimi becerileri gelişir. Tüm alanlarda kişilere koçluk yapabilecek becerileri geliştirirler.
Uzman Koçluk Eğitimi Konu Başlıkları
• Koçluk Becerilerinin Geliştirilmesi
• Değişime Koçluk Etmek
• Yaşamın Sadeleştirilmesi
• Yaşam Dengesinin, Kurallarının ve Sınırların Belirlenmesi
• Etik Kurallar ve Mesleki Standartlar
• İleri Düzey Koçluk Yetkinliklerin Kullanılması
• Koçluk ve Öğrenme Döngüsü
• İnsan Davranışları
• Gerçeğin İçsel Temsili
• Huzur, Sağlık Konularına Koçluk
• Yaşam Amacı ve Tutku Oluşturma
• Meta Yapıları Ortaya Çıkarma
• Paradigmalar ve İnsiyatif Alma Becerilerinin Geliştirilmesi
• Değerler Analizi ve Değerlere Koçluk
• Hedef ve Stratejileri Belirleme
• İş ve Mali Konularına Koçluk
• Süreç Tasarımı ve Yönetimi
• Motivasyon ve İlgi Oluşturma
• Koçluk İşi Kurma ve Başvuru Ağı Oluşturma
• Koçluk Uygulamaları
Eğitimin Süresi
90 saat ve koçluk seans uygulamaları ve koçluk seansları boyunca mentörlük desteği
Yaşam Koçluğu Eğitimine Katılım Seçenekleri
Koç adaylarımıza iki farklı eğitim seçeneği sunuyoruz.
1. Hafta içi günlerde / 2 gün 5 hafta Saat: 11:00-17:00
2. Hafta sonu günlerde / 1 gün 10 hafta sonu Saat: 11:00-17:00
Eğitim Bedeli
Detaylı bilgi için bizimle irtibata geçiniz.
Tel: 0 (224) 243 43 14
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Ara
Kategoriler
- "AYNADAKİ BEN" Bireysel Farkındalık Program Tanıtımı
- 16 Yaşına Kadar Çocuklar Ne Yaşar? Nasıl Davranılmalı?
- Acının Ta Kendisi Misiniz?
- Aile Danışmanlığı ve Aile Terapisi
- Aile terapisi
- Anlayarak Hızlı Okuma ve Dikkat Güçlendirme Eğitimi
- Bağlanma ve Yakınlaşma Gelişimsel Evreleri
- Başarı Asosyalliktir (!)
- Başarı Hayal Kurmak ve Biraz Cesaret İster
- Başarmayı Ne Kadar İstiyorsun?
- Basında Biz
- Bastırma O Zaman Teyze (!)
- Bilinçsizliğimiz Bir Gün Yok Oluşumuz Olabilir
- Bireysel Farkındalık Programı
- Bu Odadan Diğerine Kaç Farklı Yolla Gidersiniz?
- Çocuk Yetiştirirken Bilmeniz Gerekenler
- Çocukta Disiplin Niçin Önemli? Ebeveyn Koçluğu Nasıl Bir Çözüm Olur?
- Çok Önemli Bir Karar Çocuk Sahibi Olmak
- Danışan Yorumları
- Depresyona Girmenin Kolay Yolu
- Dijital Pazarlama Ve Sosyal Medya
- Dijital Pazarlama Ve Sosyal Medya Eğitimi
- DİKKAT! Konsantrasyonum Bozuk
- Doğru Meslek Seçimi Ve İş Hayatında Huzur İçin Kendinizi Tanıyın
- Doğru Nefes ve Beyin İlişkisi
- Dünya Nereye Gittiğini Bilene Daima Yer Açar
- Ebeveyn Koçluğu
- EFT İle Duygusal Özgürleşme Eğitimi
- Eğitimler
- En Büyük Sıçrama; Gerektiğinde Yardım Almak
- Ergenlik Çağındaki Gençlerin İhtiyacı
- Ergenlikte Çatışma ve Kontrol
- Erkekle Kadının Hayata Bakış Açıları ve İletişim Nasıl Olmalı?
- Etkili Karar Ver ve Güce Sahip Ol
- Evlilikte "İlişkiyi Yenileme"
- Gerçek Zenginlik Ve Bolluk Nasıl Elde Edilir?
- Girşimcilik
- Güzel Konuşma Ve Diksiyon Kursu
- Hakkımızda
- Hapı Yuttuk Mu?
- Hayalden Gerçeğe – Ne zaman Yaşama Koçu’na başvurmalısınız? -Plena Human Bütünsel İnsan Gelişim Akademisi
- Hicran İPEKBAĞLAR
- Hipnoterapi İle İyileşme – Değişme
- Hipnoz ve Farkındalık
- Hipnozla Sigarayı Bırakma
- Hipnozla Zayıflama
- Hizmetler
- İkinci Beyniniz Bedeninizin Neresinde?
- İletişim Bir Danstır
- İletişim Eğitimi
- İlişkiler
- İlişkiler Koçluğu
- İlişkileri Bir Şölene Dönüştürmek
- İlişklerde Nefes Almanın Önemi
- İnsan Kaynakları Uzmanlık Eğitimi
- İş Geliştirme – Girişimci Eğitimine Neden İhtiyaç Duyulur?
- İş Geliştirme Eğitimi
- İş Geliştirme Eğitimi
- İş Hayatında Egoya Dikkat !
- İş ve Özel Hayatınızda Güven Kazanmanın Yolları
- İşinizde Mutlu Musunuz?
- İşler Zorlaştığında Vazgeçme Günahının Affı Yoktur!
- Kariyer
- Kariyer Koçluğu
- Kendi Yaşamınızın Koçu Olun Eğitimi
- Kişisel Gelişim
- Koçluk Eğitimi Neden Almalıyım?
- Konsantrasyon Ve Dikkat Güçlendirme Semineri
- Kontrollü ve Bilinçli Nefesin Düşünceler Üzerindeki Etkisi Nedir?
- Konuşmanızla Hipnoz Edin – Topluluk Önünde Hipnoz Edici Bir Konuşma Nasıl Yapılır?
- Kurumsal Koçluk
- Lider Yöneticiler Eğitimi
- Liderlik
- Makaleler
- Master Certified Coach (Uzman Koçluk Eğitimi)
- Mucizeleri Yaratmak
- Mutlaka Okuyun
- Mutlu Evlilik ve Sevgi
- Nefes Eğitimi
- NEFES VE MEDİTASYON KOÇLUĞU
- NLP İle Zaman Yönetimi
- NLP İle Zaman Yönetimi Eğitimi
- NLP İleri Düzey Katılım Sertifikalı Eğitimi
- NLP Nedir?
- NLP Practitioner Sertifikasyon Eğitimi
- NLP Ve Hipnoz İle Kilo Kontrolü Eğitimi
- NLP Zihinsel Programlama İle Değişim Eğitimi
- o da ne?
- Öğrenci Koçluğu
- Okumayı Seviyorum Çünkü Anlayarak ve Hızlı Okuyorum
- Olumlu Tutum Eğitimi
- Ölümsüz Olan Tek Şey Umuttur
- Ölünmüyor Mutsuzluktan!
- Online Danışmanlık ve Koçluk
- Performans Koçluğu
- Problemin Çözümü
- Profesyonel Koçluk Eğitimi
- Proje Yönetimi Eğitimi
- Psikoterapi
- Sağlıklı Yaşam Koçluğu
- Satış Eğitimi
- Satış-Pazarlama
- Sensiz Bir Gelecek Düşünemiyorum!
- Sihirli İletişim – Çatışmaların Çözümü Semineri
- Sınav Koçluğu
- Söz Ola Kestire Başı
- Sporcu Koçluğu
- Sufi Nefesle Metamorfoz
- Tam Porsiyon Hayat İçin…! "Nefes" Lütfen!!
- Telefonda Etkili İletişim Eğitimi
- Terfi Mi Etmek İstiyorsunuz? İşte Yolu!
- Topluluk Önünde Konuşma Eğitimi
- Topluluk Önünde Konuşma Korkunuzu Önemseyerek Aşın
- Usta Bir Konuşmacı Olmanın Yolu; Medeni Cesaret ve Özgüven
- Yalın Yönetim Danışmanlığı
- Yaşam Koçluğu
- Yaşam Koçluğu Nedir?
- Yaşam Koçluğu Ve NLP
- Yaşam Koçu Olarak Doğulur Mu?
- Yaşamda Denge Kurabilmeyi Başarmak
- Yaşamın Anlamı Nedir?
- Yaşamınızı Nasıl Yaşayacağınızı Biliyor Musunuz?
- Yetişkin Çocuklarınızla Yetişkinliği Paylaşın
- Yıldızlar Ne Kadar Güzel!
- Yöneticilik
- Yurt Dışı Bireysel Danışmanlık ve Psikoterapi
- Zihninizin Bağlarını Çözün
- Zor Zamanlar Gerçek Liderler Yaratır