Browsing articles tagged with " HUZUR"

Empati Neden Önemli?-Özlem Aktaş

Empati Neden Önemli?

Dünyadaki en zor şey, bir insanı gerçekten anlayabildiğini hissettirebilmektir. Bir kızılderili atasözü, bir insanı anlamak istiyorsan, gökte üç ay eskiyene kadar onun ayakkabılarıyla dolaşmalısın der, bu da empatinin yani kendini karşıdakinin yerine koyarak kişinin duygularını derinlemesine anlayabilmenin ne kadar büyük bir çaba gerektirdiğini gösterir. Empati, seninle birlikte hissediyorum ve seni anlıyorum demektir, senin yerine hissediyorum demek olan sempatiden farklıdır. Empati; kişinin karşısındaki insanı yargılamadan, ne hissetmiş olabileceğini, ne düşündüğünü, kendi kimliğinden geçici olarak sıyrılarak anlayabilmesidir. Anlaşıldığını hisseden insan, kendisine, karşıdaki insana ve içinde bulunduğu sürece farklı gözle bakabilmenin bir yolunu bulur. Karşımızdakini yargılama en kolayıdır. Oysa ki koşulsuz bir sevgi ve kabulu de içeren empati çok ustalık gerektiren etkili bir iletişim yoludur. İyi bir yaşam, iyi bir ilişki hedefi olan kişiler empatik tutumu öğrenmeye hevesli olup, karşıdakinin yaşantısını gerçekten anlamaya niyet etmekle başlayabilirler. Bunu da ancak içinde bulunulan süreçte sadece an da tüm dikkati karşımızdaki kişiye verirken, yargı ve kendi gerçekliğimizi dışarda bırakarak başarabiliriz. Bu sanıldığı kadar kolay bir beceri olmasa da öğrenilebilir. Başkalarının dünyasına saygı içeren bakış açısı insanlar arasında ruhları dönüştürücü bir etki yapar. Empati becerisini geliştirmek için ne yapabiliriz? Öncelikle yavaşlamak ve karşıdakinin etkisine hemen tepki verip değerlendirme de ve yargıda bulunmamak, soru sorma alışkanlığı ile düşüncenin söylenenin ne anlama gelebileceğini araştırıp merak etmek, kendi hayatımızı düşünce, duygu, ihtiyaç ve davranışlarımızı anlamaya çalışmak, sınır ve kurallarımızı belirleyebilmek ve geçmişimizi yargılamayı bırakıp dersler alıp hayatı akışına bırakabilmek ile mümkün olabilir. Sonrada bu beceriyi diğer insanlarla iletişimimizde bol bol deneyimleme fırsatını yaratarak empati becerisini kazanmayı başarabiliriz. Özmerhamet, anlayış, empati,sağlıklı iletişim ve huzurla geçecek bir yaşam ancak buna niyet edip eyleme geçmekle mümkün olur, sevgiler. 

Özlem AKTAŞ

Aile Terapisti, Psikoterapist, Bireysel Danışman ve Koç

02242434314

İstanbul Ofis ; 05335179512

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Affetmek, Özgürlüktür…

Geçmişte başımıza gelen acı olaylara ve bunlara sebep olan kişilere duyduğumuz  öfkeyi tutmak insanın ciddi ruhsal ve sonrasında bedensel sıkıntılar yaşamasına sebep olur. Hayat ve ilişkiler zaman içinde bizi zorlayabilir çünkü insan hatalar yapabilen bir varlıktır. Bu hataları anlayabileceğimizi ve bize zarar verecek kişileri affedebileceğimizi düşünemeyiz bile. Kaybettiğimiz güveni kazanamayacağımızı ve affedersek karşı tarafa lütuf yapacağımızı ve tekrar incitilebilir olacağımızı düşünürüz. Oysa ki affetmek insanın kendisine şifadır. Cesur olan kişiler affedebilme cesareti gösterir. Hayat acıları ile vardır ve herkes hata yapabilir. Bazen en zoru kendimizi affedip özmerhameti kendimize gösterebilmektir. Affedemeyen insan bir daha sevmekte zorluk çeker çünkü sevgi, kinin ve öfkenin olduğu yerde var olamaz. İntikam ve acı ile yaşamak bir seçimdir ve tabi kendini olumsuz duygulardan özgürleşirmeyi seçmekte bir seçimdir. Affedeceğiniz insan hayatınızda olmak zorunda değildir ancak yaşanıp bitmiş olayın duygularını taşımak zorunda olmadığınız da bir gerçektir. Gerçek bir iyileşme hali oluşturmanın yolu, merhamet dolu bir anlayış ve affedicilikle mümkündür. Kişi kendine de nazik olarak hatalarından, geçmişinden dolayı kendini suçlamayı bırakarak, içindeki yargılayıcı parçayı susturarak kendisine özmerhameti geliştirilen affetmeyi başarabilir. Önemli olan kendini ve diğerlerini kusurlarına ve hatalarına rağmen sevebilme becerisidir. Kolay olmasa bile niyet etmek ve eyleme geçmekle başarılabilir. Ruhsal iyi olma, mutluluk, huzur duyguları özmerhamet ve affedicilikle oluşur, zaman alan bu duygularla başa çıkılamadığında bir uzmandan psikolojik  destek almak büyük fayda sağlar. Kendi kendinize ve insanlığa farkındalık ve sevgiyle yaklaşacağınız sevgi dolu günler yaşamanız dileğiyle.

Özlem Aktaş

Aile Danışmanı, Psikoterapi, Hipnoterapist, Eğitmen

İstanbul ve Bursa Ofislerimizde hizmet vermekteyiz.

02242434314

İstanbul Ofis ; 05335179512

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Acının Ta Kendisi Misiniz? İnci Aktaş – Profesyonel Yaşam Koçu

Kas 25, 2013   //   by admin   //   Acının Ta Kendisi Misiniz?, Kişisel Gelişim, Makaleler  //  1 Comment

 

Duygularınız nasıl oluşuyor? Onlar bedeninizin zihninize verdiği tepkidir.  Düşüncelerinizi değiştiridiğinizde duygularınızın da değişeceğini varsayabilirsiniz. Bu varsayımla bazı yerleşmiş duygularla başbaşa kalırsınız. Örneğin, derin bir mutsuzluk, sıkıntı veya üzüntü… Çünkü her düşünce kalıbının heran farkında olamazsınız. Bu nedenle duygularınızı izlemelisiniz. Onlara özdeşleşmeden biran önce onların farkına varmalısınız. Acının ta kendisi olmak bir marifet değildir.

Eğer duygularınızı hissedemiyorsanız, onların farkında değilseniz, eninde sonunda fiziksel bir rahatsızlık olarak kendilerini gösterirler.

Zihninizi tanımak için duygularınızın farkında olmalısınız. Eğer zihniniz başka bir şey,  duygularınız başka bir şey söylüyorsa, zihniniz yalan söylüyordur. Ve bu da sizin o anki ruh halinizi yansıtır.

Artık kendimizi biraz sorgulamanın zamanı geldi. Şunu sormayı alışkanlık haline getirebilirsiniz; “Şuan içimde neler oluyor?” Dikkatinizi içinize odaklayın. Duygunun enerjisini hissedin. Çünkü o duygu size hakim olmak istiyor. Ve çoğunlukla da bunu başarır. Ve siz acının ta kendisi olursunuz.  Düşünceleriniz ve duygularınız arasında bir kısır döngü oluşur. Düşünceleriniz duyguyu beslerken, duygu da daha fazla olumsuz düşünce yaratımını hızlandırır ve besler. Bu böyle sürüp gider. Ta ki siz bu özdeşleşmeyi bırakana kadar.

Sevgi, sevinç ve huzur sizin özünüzdür. Bir düşünceniz sonucunda ortaya çıkmaz. Onlar duygu değildir daha derinlerde bir yerlerde oluşurlar. Duygular zihnin bir parçasıdır ama sevgi, sevinç ve huzurun karşıtı yoktur. Onlar derin varlığınızdan gelir.

Artık daha fazla acı yaratmak istemiyorsanız, şimdiki anın tek şey olduğunu kabul edin. Geçmiş ve gelecek zaman yoktur. Bir mutsuzluk belirtisi hissettiğinizde onun uyanmaya çalışan bir acı olduğunu anlayın, onun acıyla beslenmesine izin vermeyin. Bu ne demektir? Acı ancak acıyla beslenebilir. Yani daha çok mutsuzluk, daha çok terkedilme, daha çok parasızlık belki de daha çok hastalık yaratacaktır. Onu fark ettiğiniz an takip etmeye başlayın, geçmiş ya da gelecekle beslenmesine izin vermeyin. İzleyici durumuna geçerseniz kendiliğinden eriyip kaybolacaktır.

Sevgi, sevinç ve huzur sonradan elde edilen bir şey değildir. O insanın içinden gelir, belki de onu nasıl hissedeceğinizi bilmek istiyorsunuz. İşin sırrı şimdidedir, bu andadır. Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirseniz, huzurun ta kendisi olursunuz…

Sevgiyle kalın..

İnci Aktaş

Profesyonel Yaşa Koçu, NLP Uzmanı

 

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Mutlu Olmaya Cesaretin Var Mı?

Eyl 2, 2011   //   by admin   //   Kişisel Gelişim  //  No Comments

Çoğumuz mutluluğu bir sonuç sanarız. Dileklerimiz gerçekleştiğinde ne olacak diye sorulduğunda alınan cevap genelde mutlu olacağım olur. Bilmeyiz ki durum tam tersi işler. Mutlu olduğumuz da tüm dileklerimiz gerçekleşir…

Hayatınızda her ne olmuşsa olsun bugünden itibaren unutun gitsin. Bizler başımıza gelenlerden dolayı birilerini suçluyorsak yalnızca kendimize zarar veririz. Belki o suçladığımız insanlar başka hayatlarda başka izler bırakmaya başlamıştır bile. Unutmayalım ki her şey bizim iyiliğimiz için olur.

Mutluluğunuzun peşinden gidin. Etrafınız duvarlarla kaplı olsa bile mutlaka bir kapı açılacaktır. Mutluluk masalsı bir enerji yayar. Ve bütün dilekleriniz gerçek olur. Tüm kapılar sana açık, her zaman açıktı. Tek yapman gereken azıcık aralamak. Mutlu olmaya cesaretin var mı?

Eğer mutlu olmak için güneşin doğmasını beklerseniz yıldızları da kaçırırsınız. Oysa yıldızlar da geceyi aydınlatır. Karanlığı aydınlatmak için o kadar da fazla ışık gerekmeyebilir aslında…

Arzu ettiğimiz şeylere kavuşmadan önce yaydığımız mutluluk ne kadar güçlüyse o kadar güzel bir enerji yayarız. Bir dilek dilediysen tamam artık keyfine bakmaya başlayabilirsin. Yalnızca mutluluk veren şiirleri ve kitapları oku, cesaret veren filmleri izle, mutlu, huzurlu ve hoşlandığın arkadaşlarınla görüş, sevgi dolu yazılar mektuplar mailler yaz…

Ve hayatın her zaman tadını çıkar. Mutluluk insanın içinden gelir. Para, iş, araba, sevgili ya da herhangi bir dilek seni tek başına mutlu edemez ki. Eğer bir insan mutsuzsa dileklerini elde ettiğinde de mutlu olamayacaktır.

Hayattan bir kere geçmeyi planlıyorsunuz değil mi? Öyleyse yaşayacak binlerce yılınız varmış gibi davranmayın. Eğer mutlu olacaksanız bu şimdi olmalı. Çünkü bu yoldan bir daha geçmeyeceksiniz. Mutluluk kimseyle yarı yolda tanışmaz. Onu istiyorsanız almalısınız.

Şuandan itibaren yapmanız gereken tek şey mutlu olmak. Hayatınızda her ne olursa olsun mutlu olmaya karar verin. Şu an mutlu olun, haydi şimdi başlayın! Bakın çevrenize mutlu olmak için ne kadar fazla nedeniniz var görebildiniz mi? Bir çay demlerken mutlu olun. Çayınız var, demliğiniz, ateşiniz ve demek ki siz de varsınız…

Haydi iyi hissetmeye başlayın; iyi hissetmek, kendinize son düşüncenizin gerçek, son sözünüzün bilge, son davranışınızın sevgi dolu olduğunu söyleme yolunuzdur. Kendi gelişiminizi, kendinize iyi hissetme hakkını tanımayarak kısıtlamayın.

Ve unutmayalım, felaket haline dönüşemeyecek mutluluk olmadığı gibi mutluluk haline dönüşemeyecek felaket de yoktur. Bu sizin elinizde.

Benim kendimi başarılı saymak için hiçbir şey yapmama gerek yok aslında. Kendimi iyi hissetmek için ayağa kalkıp yere bakmam yeterli. Yerin altında değil üstünde olduğum her an harika bir gündür.

Mutluluğunuz daim tüm dilekleriniz gerçek olsun…

Sevgiler

İnci AKTAŞ

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Ara

Kategoriler