Browsing articles tagged with " koçluk"

Stres ve Sonuçları-Özlem Aktaş

Tem 19, 2021   //   by admin   //   Aile terapisi, İlişkiler, Kişisel Gelişim, Makaleler, Psikoterapi  //  No Comments

Günümüzün en büyük sorunu, 7 den 70’e herkes stresli . Stres her yerde bu kadar zararlı diye sürekli söylenmesine , kilolarımızın nedeni ,yaşam kalitemizin düşmesinin ve daha bir çok hastalığın nedeni gösterilmesine rağmen niye bu durumun çaresini aramıyoruz? Sonuçta semptomlar bağırmaya, hastalıklar görünür hale gelmeden adım atmak zor geliyor da ondan. Oysa ki stres bir katil, bununla ilgili bir çok bilimsel çalışma var. Katillerden korkarız ama stresten korkmuyoruz yada görmezden geliyoruz. Elbette stres aslında kortizol kormonu ile ilgili, bu hormon yaşamda hayatta kalmamız için son derece hayati . Seeyit onbaşıya insan üstü bir güçle top mermilerini taşıtan güç, bu hormon aslında. Bizim anlamamız gereken ise, her gün bir savaştan kaçmamızı gerektirecek derecede bu hormonu salgılanmasının gerekli olmadığı. Kısa süreli tehlikeli yaşamsal anlarda bu hormona ihtiyacımız var. Ancak her gün savaş varmış gibi yaşadığımız stres kronik hastalıkların en büyük nedeni. Özellikle içinde yaşadığımız dünya düzeni, trafik ,tüm olumsuzluklar, haberler bunların hepsi bu hormonun salgılanması için yeterli. Peki sonuçta başımıza gelen sorunlar ne ? Günümüzün en büyük problemleri olan anksiyete, kilo sorunları, çabuk yaşlanma, hayatla başa çıkamayarak depresyona sürüklenmek, uyku, odaklanma sorunları, bağışıklığın çökmesi ve bir çok sağlık sorunu. Stresli bir hayat, yaşamımızın , sağlığımızın elimizden kayıp gitmesi demek. Eğer stres yoğun ise hayatımızda vücudumuzun iyileştirme gücü devreye girmez çünkü bağışıklığımıza zarar vermişiz demektir. Mutlu, sağlıklı , doyumlu bir hayat zorluklar karşısında mücadele şeklimize ve bunun sonucunda yaşam sevincimizi korumamıza bağlıdır. Yaşamaya değer bir şeyler bulmak, bir anlam, bir amaç, küçük şeylerle mutlu olabilmeyi bilmek, şükür bilincinde olmak ve hayatı gözümüzde gerekenden fazla büyütmeden yolda kalmak mümkündür. Öyleyse öncelikle sizde stres yaratan faktörler neler? Bu faktörlere nasıl bakarsam , hangi tutumlarımı değiştirirsem daha huzurlu ve sağlıklı bir yaşamım olur ? bu sorulara cevap bulup her gün küçük adımlar atmak , daha dengeli ve doyumlu bir yaşamı sağlamanıza yardımcı olacaktır. Tek başımıza mücadele edilemediğinde destek almak, çıkış için en büyük sıçramadır.

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Sevgiyle.

Özlem Aktaş

Bireysel ve Aile danışmanı, Hipnoterapist ,Eğitmen

02242434314

05335179512

İstanbul şube için 05335179512

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Psikolojik İhtiyaçlarımızın Giderilmesi-Özlem Aktaş

Psikolojik İhtiyaçlarımızın Giderilmesi 
İnsanların davranışlarındaki en temel motivasyon, temel ihtiyaçlarının giderilmesidir ve bunun içinde acıdan kaçarken keyif verene yönelme güdüsünü taşıyarak bunu yaparlar. İstediklerimiz bu hayatta nedir? Ve tüm istediklerimizle sahip olduklarımız arasında ki boşluk ne ölçüdedir?İsteklerimizle, çözüm olarak bulduğumuz konular arasında ne gibi engeller koyuyoruz kendimize? İhtiyaçlarımızla uyumlu ve ekolojik bütünü kısacası diğer insanları düşünerek yapacağımız seçimleri gerçekleştirmeye ne kadar yakınız? Hepimiz hayatta sevme sevilme, aidiyet, güç sağlarken , özgür olmak ve mutlu olabilmek için ihtiyaçlarımızın karşılanmasını bekleriz. Ancak eyleme geçerken geçmişin tozlu raflarında ki anılar, davranış düşünce kalıpları bize bazen engel bazen de rehber olur. Her ne gibi eylemde bulunduysak aslında o anki koşullarda bizim için en iyi olan seçimi yapmış olmamız ihtimaldir. Bu sebeple geleceğe doğru ilerlerken temel ihtiyaçlarımız olan sevme ihtiyacımızı en çokta kendimizi severek ve kendimizi acımasızca eleştirip yargılamayı bırakarak yapabiliriz. Hayatta en yüksek tatmin, tatminsizliklerle yargılamadan  yüzleşme, gerçekçi bakabilme ve süreçten öğrenmemizi sağlayacak bakış açısını hayata sokmamızla mümkün olacaktır. Koçluk, danışmanlık, terapiler kişinin düşünme, hissetme, davranışta bulunma stratejilerini fark ettirir. Kişi kendini bilme yolculuğunda her an bir çabada olmaya devam ettikçe, acıyı da olduğu haliyle görüp, ne anlatmak istediğini anladıkça, kaçmak yerine yüzleşecek bakış açısını geliştirdikçe doyum, keyif, mutluluk artmaya başlayacaktır. Kişi en iyi  kendisinin koçu, danışmanı, terapistidir. Bazen bu içgörü sağlanamadığında yoldaş olacak, bir rehber bir uzman değişme yolculuğunda süreci daha kolay geçmenize ve daha tatminkar bir yaşam yaşamanıza destek olabilecektir. 

Özlem Aktaş

Aile Danışmanı, Psikoterapist Eğitmen, Profesyonel Koç, Sosyolog

02242434314

05335179512

Bursa ve İstanbul’da hizmet vermekteyiz.

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İnsanlar neden koçluk, danışmanlık ve terapi alırlar?-Özlem Aktaş

İnsanlar neden koçluk, danışmanlık ve terapi alırlar?

Her ne kadar bu başlıklar kendi içlerinde farklılıklar içerse de bir insanın başka bir insanın destek ve rehberliğine ihtiyaç duyması hayat yolculuklarında çok geliştiricidir. Farkındalığı yüksek bireyler kendilerini anlama yolculuklarında tıkandıklarında, hayatlarını ilerletme noktasında takıldıklarını ve tatminsizliklerini hissettiklerinde, ilişkilerinde problemler artık çözülemez hale geldiğinde, kendilerine zarar veren bir ilişkiyi bitirmekte zorlandıklarında, kendilerine hizmet etmeyen doyum sağlamayan iş hayatlarını dönüştürme zamanı geldiğinde, ruhsal durumlarında iniş çıkışlar, kızgınlıklar ve dertler artıp paylaşma ihtiyacı hissettiklerinde, içlerinde ki olumsuz duygu ve düşünceleri dönüştürmemenin acısını deneyimlediklerinde, yeni düşünce, duygu ve davranış şekli geliştirmek istediklerinde, hayatta sıkışmış, bunalmış, tükenmiş hissettiklerinde, bırakmayı öğrenmek istediklerinde, kendileri ile ilgili algı ve iletişimlerinde sorun yaşamaya başladıklarında ve hayat değerleri, amaçlarını bulmak ve kendini gerçekleştirmeyi deneyimlemek istediklerinde bir rehber, yoldaş, bir terapist, danışman, koç ve bir uzmana ihtiyaç duyarlar. İnsanın hayat yolculuğunda destek alması en büyük sıçrama olurken yeniden hayata doğmak kadar büyük bir dönüşüm olacaktır. Sevgiyle. 

Özlem Aktaş

Aile Danışmanı, Psikoterapist, Profesyonel Koç

02242434314

İstanbul Ofis, 05335179512

Bursa ve İstanbul’da hizmet vermekteyiz.

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Evlilik ile ilgili bilinçaltı telkinlerimiz neler? – Özlem Aktaş

Evlilik ile ilgili bilinçaltı telkinlerimiz neler?

Evlilik birlikte yaşama halidir, sosyal ve hukuksal olarak tanımlanmış yasal bir anlaşmadır. Devlet yetkililerin karşısında atılan imzalar vardır. Evlilik biyolojik yada fiziksel bir gerçeklik değildir. Ama evliliğin içinde görünmeyen yazılmayan anlaşmalar vardır. Ve bu anlaşmalar bir şekilde Yüzyıllardır bilinçaltımıza hipnotik telkinler olarak işlemiştir.
Evlilikle ilgili bilinçaltımızdaki en temel inancımız , evlilik yaşım geçiyor biran önce evlenmeliyim yoksa evde kalacağım, yaşım geçerse kimse benimle  evlenmeyecek kaygıları en temel inancın çıktılarıdır. Çoluk çocuğa karışmam gerek eğer evlenmezsem toplumda kabul görmeyeceğimiz gibi çarpıtılmış düşünce yapısına sahibizdir. İlişkisinin içinde evlenmediği icin huzursuz hisseden insan bilinçaltında bir telkinin etkisi altındadır. Çünkü hisler, özellikle olumsuz hisler bir inanç ile ilgilidir , bu sebeple kişi bu noktada kendini sorgulayabilmeli , bu hissin ne ile ilişkili olduğunu, neden kendini kötü hissettiğini bilinçaltında nasıl bir telkinin etkisi olduğunu anlayabilmelidir. Yoksa sadece nedenini açıklayamadığı bu hisler yüzünden tepkilerde bulunacak çoğunlukla da bu tepkiler bilinçli tepkilerden ziyade , Geçmişte bilinçdışımıza kayıt olmuş telkinlerle ilişkili olacaktır. Kisi evlenmeyi kendi isteği mi, yoksa toplumun yüklediği bir zorunluluk nedeniyle mi istemektedir? Anlayabilmesinin yolu kendini, düşüncelerini, hislerini sorgulayabilme cesareti göstererek bulabilir ya da bu konuda bilinçaltında ne gibi bir telkine sahip olduğunu anlamak için hipnoterapi psikoterapi Danışmanlık gibi destekler alabilir.  sadece hipnotik bilinçaltımıza toplum tarafından yerleşmiş telkinlerin sonucu kararlar verdiğimizde ilerleyen zamanlarda her şey istediğiniz gibi görünmesine rağmen neden mutsuz ve huzursuz olduğunuzu anlayamayabilirsiniz. Yaşam, bu hipnotik telkinlerin etkisinden özgürleştiğimizde ancak bizim yaşamımız olur. Gerçek tatmin bilinçdışımızdaki hipnozlardan kurtulduğumuzda mümkündür.   

Özlem Aktaş

Aile Terapisti, Hipnoterapist, Psikoterapist, Bireysel Danışman ve Koç

İstanbul ve Bursa Ofislerimizde hizmet vermekteyiz.

02242434314

İstanbul ofis; 05335179512

Online eğitimler ve online seanslar hakkında bilgi almak için internet sitelerimizi ziyaret edebilirsiniz.

www.akademiplena.com

www.plenahuman.com

İşteki stres ve baskı hayatımızı, ilişkilerimizi nasıl tüketiyor ?- Özlem Aktaş

İşteki stres ve baskı hayatımızı, ilişkilerimizi nasıl tüketiyor ? Tükenmişlik , bedensel ve zihinsel sağlığımızı ve dolayısıyla bağışıklığımızı nasıl etkiliyor ?  Stres, hayatımızı zora sokan en büyük neden ve çoğunlukla stresi nasıl yöneteceğimizi bilmediğimizden hayatımız sanki raydan çıkmış bir tren gibi kontrolden çıkma hissi verirken  iş ve yaşamın diğer boyutları arasında dengeyi tamamen kaybetmemize sebep oluyor. İş yükünün düşünme ve davranışlarımız üzerindeki etkileri ise sırtımızda tonlarca ağırlık taşıyormuş hissi ile aynı. Sonuçta ne oluyor, işten eve gelince yorgun bir beden ve zihin ve karşıdaki kişilere karşı tahammülsüz  davranışlar ve sonunda bozulan ilişkiler. İs hayatında ise daha çok insani tüketmeye yönelik politikalar  geçerli. İnsanı insanca yaşamaktan alıkoyan bir yaklaşımlar bütünü ve sonuç milyonlarca isini sevmeyen mutsuz insan. “Bir insanın zamanını satın alabilirsiniz, belirli bir işte çalışmak üzere fizik gücünü satın alabilirisiniz, bir saat veya bir gün için uzmanlığından yararlanabilirsiniz, ancak onun bir işe düşkünlüğünü, inisiyatifini ve işte çalışma dürüstlüğünü, düşüncelerini, duygularını ve içten gelen özverilerini satın alamazsınız. Bunlar öyle şeylerdir ki ancak kazanabilirsiniz”. Bu bilgece söylenmiş sözler aslında insanın ruhunu dikkate almadan yapılan her şeyin  enin de sonunda kaybetmeye mahkum olmasıdır. Bu durum Hem iş hem özel ilişkiler için geçerlidir, insanın ve karşıdakinin ruhunu isteklerini dikkate almadan yapılan her şey eninde sonunda insanlar üzerinde büyük stres oluşturur, doyumsuzluk mutsuzluk tükenmişlik yaşamasına neden olur. Yaşadığımız tükenmişlik ise ilişkilerimize, işimize ve hayata karşı kendimize yabancılaşmamıza ve doyumu yitirmemize sebep olur.  Bu şekilde tatminsiz bir yaşam karşısında hastalıklara açık bir hal alırız ve bağışıklığımızı zayıflatırız. Çözümü ise Öncelikle olaylara bakış açımızı değiştirmek de yatar , stres yaratan unsurlara karşı nasıl farklı bir tutum sergileyebilirim, ne yaparsam bu durumu değiştirebilirim, hangi değerlerime uygun bir hayat yaratabilirim gibi Koçluk yaklaşımı ve soruları çözümler üretmemize yardımcı olabilir. Başa çıkamadığımız durumlarda ise, danışmanlık, koçluk, terapi almak en büyük kendine yardımdır. 

Özlem Aktaş

Aile Danışmanı, Psikoterapist, Bireysel Danışman ve Koç, Hipnoterapist

İstanbul ve Bursa Ofislerimizde hizmet vermekteyiz.

02242434314

İstanbul ofis, 05335179512

Online eğitimler ve online seanslar hakkında bilgi almak için internet sitelerimizi ziyaret edebilirsiniz.

www.plenahuman.com

www.akademiplena.com

Yaşamımın Kontrolünü Ele Alabilir miyim? -Özlem Aktaş

Hayatımızın kontrolünün elimizden kayıp gittiğini , özellikle düşünce ve duygu dünyamızı yönetemediğimizde düşünürüz. Binlerce yıl önce,  filozofların olayların değil olaylar karşısında verdiğimiz tepkilerin bizde çeşitli duyguları yarattığını, kutsal kitap gibi dini metinlerde ise, insanın kendi içinde düşünceleri gibi olduğunu ve aslında iyi ve kötü diye bir şeyin olmadığını ve bizim olaylar karşısında verdiğimiz tepkilere göre düşüncelerimizle bu şekilde algılarımızı oluşturduğumuz artık bilinen bir gerçek. Peki bu işe yaramayan düşünce şeklimizi, değerlerimizi, inançlarımızı duygularımızı dönüştürebilir miyiz ve dönüştürdüğümüzde hayatımızın her alanında üretkenliğimiz ve kontrolümüz daha fazla olur mu ?Günümüzün en büyük problemi kaygı sorunları, depresyon, birçok insan artık antidepresan olmadan yaşayamaz halde. Oysaki birçok bilimsel araştırma beyin kimyasının düşünce şeklini değiştirmek ile değiştiğinin ve dönüştüğünün kanıtını sunuyor .Peki bütün bu verilere  rağmen hala değişmek istememek ve acımızın içerisinde kalma konusundaki ısrarımız niye? Aslında bu durum, acımızın bize neyi öğretmeye çalıştığını henüz anlayamamakla ilgili , tüm duygular değerlidir . Sadece bu Duygulardan nasıl bir ders çıkarmamız gerektiği, onları nasıl dönüştürmemiz gerektiği asıl konu, artık yeniden kendimize farklı bir şekilde bakabilmeye düşüncelerimize, duygularınıza davranışlarımıza yeni bir bakış açısı getirmeye, kendimize Koçluk, danışmanlık ve terapi yapmaya başlasaydık hayat nasıl farklı olurdu? Öncelikle bireysel ve ruhsalh gelişme için duygularımızı kabul etmek, düşüncelerimin farkında olmak ve bunları dönüştürmek için ne yapılabileceğini merak etmek, değişimin başlangıç noktasıdır. Koçluk , danışmanlık, terapi, hipnoz, psikolojik danışmanlık, psikoterapiler kişilerin kendilerini fark edip dönüştürmelerini sağlayan çok güçlü araçlardır. İçinde bulunduğum durum beni rahatsız ediyorsa adım atmak için tam zamanıdır.
Aile Terapisti, Psikoterapist, Hipnoterapist, Eğitmen
Özlem Aktaş

İstanbul ve Bursa Ofislerimizde hizmet vermekteyiz.

02242434314

İstanbul ofis, 05335179512

Online eğitimler ve online seanslar hakkında bilgi almak için internet sitelerimizi ziyaret edebilirsiniz.

www.plenahuman.com

www.akademiplena.com

Değişmek bu kadar zor mu?- Özlem Aktaş

Neden değişmek bu kadar zor diye soruyor neredeyse her gelen danışanımız. Değişim dönüşüm nasıl başarılabilir? İnsan genleri ile getirdiği huy ve mizacı , başkaları ile iletişimi, çevresi, aile yapısı ve yaşantısı ile değişebilir. Anne rahmine düştüğü an itibari ile programlanan bilinçdışımız, çocukluk, ergenlik, gençlik dönemlerimiz boyunca daha karmaşık bir şekilde etkilenmeye devam eder. Yıllardır danışanlarımızın değişim konuları olarak geldiği nedenlere baktığımızda , içinde bulundukları ruh durumu genellikle geçmişlerinde bir olayla ve bu olayın onlarda oluşturduğu inançla ilişkili olduğunu görürüz. Örneğin neden bir türlü erkeklere güvenemediğini anlamaya çalışan bir danışanım , annesinin yıllar önce izledikleri bir Türk filmi sırasında, tüm erkekler aldatır kendini korumalısın, seni kullanır ve atarlar tarzındaki telkinini aldığını fark ettiğinde çok şaşırmıştı. Yıllarca kendisini korumaya çalışan bilinçaltı, otorite figürü olan annesinin telkinini çocuk yaşta koşulsuz kabul etmişti. Dolayısıyla her kendisine yaklaşan insana sanki ondan faydalanacaklar, ona istemediklerini yapacaklar ve bir kenara atacaklar şeklinde değerlendiriyordu. Bilinçaltı bu şekilde eğitilmişti ve her durumda öğrendiği bu telkini kullanıyordu. Tam olarak inandığı bu düşünce danışanımın hayatını alt üst ediyordu. Çünkü aslında sevmek, güvenmek, mutlu olmak isterken, içindeki bildik cehennem onu bilinmedik cehennemlerden koruyordu. Bu çarpık gerçekliğini fark ettiği anda, bu düşünceye yeni farkındalıklı bir bakış geliştirdiğinde, ruhsal ve kişisel gelişimini sağlarken, aslında özgürlüğüne kavuşuyordu. İnsan eski düşünce kalıplarına sıkı sıkıya bağlı kalarak kendilerini korumaya çalışır ama aslında kaybettiği şey, huzurlu ,doyumlu yaşanmış bir hayattır. Oysa ki uyanmak, bilinçaltı kalıplarını fark etmek ve dönüştürmek için adım atmaktır. Bu bazen, eğitimle, terapi , hipnoz, koçluk ,danışmanlık ,psikoterapi ile mümkündür. Yeter ki kendi gerçekliğimizi tek doğru sanmaktan vazgeçip, hem güvende hissetmenin ,mutlu olmanın ulaşılabilir olduğunu anlayalım ve adım atalım, değişemeyenlerden değil, dönüşmek, kendini tanımak, bilmek ve sağlıklı bir insan olmak için adım atanlardan olalım. Bilinçaltının dilini anlayarak, kendine doğru soruları sorup, doğru telkinleri vererek değişimi sağlayabilirsin. Gerektiğinde yardım alabilmek bazen en büyük sıçrama olmaktadır.

Sevgiyle.

Özlem Aktaş

Aile danışmanı, Psikoterapist, Bireysel danışman ve Koç, Eğitmen

İstanbul ve Bursa Ofislerimizde hizmet vermekteyiz.

İstanbul ofis, 05335179512

02242434314

Online eğitimler ve online seanslar hakkında bilgi almak için internet sitelerimizi ziyaret edebilirsiniz.

www.plenahuman.com

www.akademiplena.com

Evlilik Korkusu

Ara 12, 2019   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

Evlilik korkusu, günümüzde özellikle belli bir statü ve yaştaki insanların yaşadığı bir duygu diyebiliriz. Peki bu Korku nasıl yenilir? Öncelikle kişinin kendisine ve başkalarına karşı Güven geliştirilmesi , evlilik hakkındaki yargılarını doğru bir çerçeveye oturtması önemlidir. Gerçekten ne istediğini bilmek tüm belirsizlikleri ortadan kaldırmak Ve evlilikten ne beklediğimizi net bir şekilde ortaya koymak önemlidir. Anlamsız ve sıradışı beklentiler mutsuzluğun en önemli nedenidir Oysa ki insanlar gerçekten mutluluğun peşinde olsalar illaki bir yol bulurlar. Her kaygı ve korku da olduğu gibi Öncelikle bize bu duyguları hissettiren şeyin ne olduğunu fark etmek gerekir, geçmiş deneyimlerimiz, Çevremizdeki insanlardan edindiğimiz telkinler, toplumun bu konudaki yargıları, bunların her biri bilinçaltımızda önemli yer tutar ,öyleyse kendini bilmek ve tanımak bu tarz duygularla başa çıkabilmenin ilk yoludur diyebiliriz. Çıkış yolu bulunamadığınız noktalarda ise Koçluk, terapi, psikolojik danışmanlık gibi uzmanlık alanlarından yararlanılabilir. #plenahuman #kişiselgelişim #koçluk #ailekoçluğu #ilişkiler #psikolojikdanışmanlık #evlilik #evlilikterapisi #evlililikkorkusu

Özlem Aktaş

Psikolojik Danışman,

Eğitmen, Hipnoterapist

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Birey Olmak ve 12 İşareti – Kişisel Gelişim & Koçluk

May 22, 2019   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments
Birey Olmak ve 12 İşareti – Kişisel Gelişim & Koçluk
Birey olmak bazen içeriğinden fazla veya başka anlamlar yüklenebilen bir kelimedir. Yanlış anlamla eşitlendiği kelimeler arasında bencil olmak, benmerkezci olmak, sadece kendi haklarını korumak, fazla özgür olmak, toplumu umursamamak sayılabilir.
Türkçe’miz o kadar zengin bir dil ki bütün kelimeleri tek anlamda toplamaya çalıştığımız için ne yazık ki bu anlam zenginliğini köreliyor. Halbuki anlam arttıkça yaşam da zenginleşir. Bu saydığım kelimelerin hepsinin anlamı ve yaşanılış biçimi pratik hayatta birbirinden tamamen farklıdır.
Burada birey olmanın teorik bir tanımını verme gereği duymuyorum. Çünkü istediğim şey birey olmanın anlamını yaşayarak bir koçluk anlayışı içinde içselleştirmeniz. Birey olmak bir bir sayılabilmekten çok daha fazlasıdır. Birey olmak bir tanım değil bir anlamdır ve kişinin doğduğu, adının konulduğu andan itibaren kendine ait, kendine özgü varlığını hissedebilme yaşayabilme ve etrafına anlatabilme/ gösterebilme sürecidir. Doğumdan ölüme kadar olan bu süreçte, sonuna kadar, kendinin öğretmeni ve öğrencisi olabilme hikayesidir.
Çok yerde söylediğim gibi, bildiğimiz şey değil yaptığımız şey bize aittir. Koçluk süreçlerinde rastladığım konulardan biri kendini toplumda ifade edememe, kendi değerlerinin ne olduğunu bilememe, sınır koyamama, hayır diyememe, anlamlı bir yaşama sahip olamamadır.
Oysa ki kişiler ne kadar varlığının ve bütünlüğünün farkında olarak yaşar, ne kadar kendi duygu durumlarını kontrol edebilir ne kadar öz disiplin sağlayabilir ise o kadar güçlü olacak ve çevresine güç ve destek verebilecektir. Birey kendi sorumluluklarını alabilen ve sonuçları ile yüzleşebilen, kendi eylemlerinin sonuç ve mükafatlarının tadını çıkara bilen kişidir
Birey yaşam gücünü en yakınındaki kişilerden tutun da belirli topluluklar, gruplar, kulüpler, dernekler, takımlar ve diğer toplumsal oluşumlar yerine  önce ne kadar kendinden alırsa, o kadar sağlam kalıcı ve güçlü bir varlık gösterebilecektir. Bireyler kendi ayakları üzerinde maddi ve manevi ne kadar durabilen ve başkası tarafından biçilen değil kendi değerleriyle yaşayabilen kişiler olursa, toplumsal değerler de o derece köklü ve sağlıklı şekillenecektir. Toplum da güçlü varlık gösterebilen, sürekliliği olan ve  sağlıklı düşünüp davranabilen bir toplum olacaktır.
Aşağıda sıralanan konuların koçluk seanslarındaki açılımında bir dünya hikaye ortaya çıksa da kısaca birey olmak için neleri yapıyor ve hissediyor olmamız gerektiğini şöyle kısaca bir listeleyelim. Lütfen siz de kendinizi bu açıdan samimi bir niyetle 1-10 arası değerlendirin:
  1. Düşündüklerini ve hissettiklerini açıkça, kolaylıkla ve nezaketle ifade edebilmek
  2. Kendi öz değerlerinin farkında olmak ve başkalarının değerleri yerine kendi değerleri ile yaşayabilmek
  3. Günlük hayatında ve uzun vadeli planlarında kendine koyduğu kurallara ve ilkelere uyabilmek
  4. Başkaları tarafından uyarılmadan kendini uyarabilmek
  5. Kendini eleştirebilmek
  6. Kendine gülebilmek
  7. Aksi giden işler veya hatalardan dolayı başkalarını suçlamadan önce kendi adına neyi daha iyi yapabileceğini düşünmek
  8. Sözlerinin ve davranışlarının sonucunun sorumluluğunu tek başına alabilmek
  9. Kendi başınayken huzurlu ve mutlu kalabilmek
  10.  Kendi kendine konuşabilmek !
  11.  Gerektiğinde sınır koyabilmek ve hayır diyebilmek
  12.  Gerektiği veya mecbur olduğu için değil istediği için söylemek, yapmak. Diğer bir deyişle irade gösterebilmek
  13.  Kendi iradesiyle başkalarına söz vermek ve verdiği sözleri tutmak
Bahar KARACA
Profesyonel Koç & Eğitmen
Tel: 224 243 43 14
Whatsapp: 533 213 42 27

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Çalışmayı sevmek mümkün mü?

Nis 29, 2019   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

Sizce hayatın anlamı nedir? Yaşam; lüks tüketimin peşinde koşmak, sürekli harcamak, zihnimizi bizi tüketen etkinliklerle doldurmak , anlamsız uğraşlar peşinde olmak, ne istediğimizi bilmeden yaşamak, mutsuz olduğumuz işlerde çalışmak, mutsuz olduğumuz birliktelikleri sürdürmek midir? Ruhsuz yapılan her eylem bizi yaşamsal bir boşluğa sürükler. Peşinde koşturduğumuz ideallerimiz anlamsızlaşmaya başlar.

İş hayatı özellikle kendimizi ifade ettiğimiz, hayatın içindeki anlamı yakalayabileceğimiz bir alandır. Ancak çoğu insana göre emekliye hazırlanmak, emekli olduktan sonra yaşanılacak rahat bir hayat ya da çeşitli hırsların bir alanıdır. Yaptığımız işin anlamını ne ölçüde biliyoruz, ruhumuza ne kadar tatmin veriyor? Zamanımızı sadece tüketip doldurmaya mı meyilliyiz? İş yerindeki çalışma saatimizi tüketmekle meşgulken aslında yaşamımızı tükettiğimizin ne kadar farkındayız?

İşin içinde ruh yoksa, anlamı yoksa veya işten eve gitmemizin sonuçları kısa süreli tatminlerse, bir yerde tıkanacak ve yaşamsal boşluğa düşeceğiz demektir.

Sufilere göre; eğer çalışmayı seviyorsanız bu sizin imanınızdır diyecek kadar ileri gidebilirler. Freud’a göre ise; mutlu ve normal bir insanın yapması gereken sadece çalışmak ve sevmek kadar basit bir cevaptır. İşte tatminsiz olduğunuz anları düşündüğümüzde genellikle başarısızlıkların ve mutsuzlukların kendi içsel engellerimizle bağlı olduğunu fark etmeyiz. Ne kadar küçük bir şey yapıyor olursak olalım ruh katan bir tutumda oluşumuz tatmin düzeyimizi doğrudan etkiler. Yaptığımız her küçük eylem ruhla yapılmaya hak eder. Eğer içinde ruh yoksa istediğiniz kademeye terfi edin tatminimiz anlık olacaktır. Kenan Doğulu’nun şarkısında söylediği gibi “Ne yaparsan yap aşk ile yap”. Bu sözler bu ruhu anlatmaya çalışan sözlerdir.

Ruhsal yolculuğumuzda aydınlanmayı beklemek için illaki inzivaya çekilmek şart değildir. Olağan işlerimizde harcadığımız keyifli çabalarımız, içinde ruhu barındırır. Küçük bir karar ile bugün yaptığımız işleri, bütün eylemlerimizi içine ruhu katarak yapabilir miyiz? Elbette yapabiliriz, işte o zaman yaptığımız rutin küçük işlerde geçirdiğimiz zaman bize eziyet olarak değil anlamda bir etkinlik olarak gelebilecektir. Bunun için kendinize soracağınız basit SORULAR yardımcı olabilir işimin anlamı ne,  işimi sevmek için ne yapabilirim? İşimde, anda mutlu olmak nasıl kolaylaşır? Kendi içinize yolculuk, kendinize koçluk hayatı daha anlamlı kılar. Basitliğin ve sadeliğin içindeki huzuru bulacağınız bakış açısını oluşturmanız niyetiyle sevgiyle kalın…

Özlem Aktaş

Psikolojik danışman, terapist, profesyonel koç

02242434314

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Sayfalar:1234»

Ara

Kategoriler