Mutlu Evlilik ve Sevgi – İnci Aktaş
Bir gün bir kadın, bir din adamına gider ve ona şöyle der; “Ben kocamdan ayrılmak istiyorum, onu hiç sevmiyorum, ama öyle bir terk etmek istiyorum ki bunu hiç unutmasın.” Din adamı dinler ve cevap verir: “Çok iyi, öyleyse bugün eve git ve kocana onu ne kadar sevdiğini söyle, onun sevdiğini bildiği her şeyi yap. Her sabah, her öğlen, her akşam günün her saati ona sevildiğini hissettir ve o bundan en mutlu olduğu anda ondan ayrılmak istediğini söyle. Bu, onu çok yaralayacaktır.” Kadın bu fikre bayılır. Her gün her dakika kocasına onu sevdiğini hissettirir ve bir süre sonra bakar ki, kocasını çok seviyor, kocası da kendisi de çok mutludur. Din adamına gider ve artık kocasını sevdiğini ayrılmak istemediğini söyler . Sevmek bir eylemdir. Sevgi de bu eylem sonucu oluşan bir duygu…
Bugünkü yazımda yetişkin bireyin evliliğe adım atma evrelerinden bahsedeceğim.
Evliliğe adım atma evresinde, kişinin önceki evrelerde kazandığı becerileri ilişkisine yansıtabilmesi gerekir, ancak bunu yaptıktan sonra evliliğe karar vermelidir. Bekar kalmayı tercih etmekte aynı şekilde bir “karar”dır. Bu karar uygun da olabilir, bu anlamda ortaya konan kararları gayri resmi bir evliliğe (eşcinsellik, evlenmeden beraber yaşama gibi) de işaret edebilir. Günümüzde bu vakalarla birlikte, boşanıp tekrar evlenme vakaları da sıkça görülmektedir. Fakat böyle bir durumda daha önce yapılan hatalardan arınmak ve ders almak özellikle gereklidir. Bu yalnızca 2. evliliklerde değil, ilk evliliklerde de görülür. Kişi eski “acılı” ilişkisinin travmatik izlerinden arınmadan özgüvenini kazanmadan, hatalarının farkına varmadan yeni bir ilişkiye sonra da evliliğe gider. Ne yazıkki bu hatalar, sonraki evlilikte de kendini tekrarlar.
Evliliğe adım atma aşamasında eşler kendi ailelerinden (anne-baba ve kardeşlerin oluşturduğu) sağlıklı bir şekilde ayrılmalı; kendi aileleriyle ve birbirlerinin ailesiyle yeni etkileşim şekilleri kurmalıdırlar.
Ailelerden sağlıklı kopamamak mutlu bir evliliğin önünde duran en önemli engellerden biridir. Bu aşamada seçimler, eşlerin ailelerinden gelen baskılar bertaraf edilerek, çok fazla seçeneğin arasından her bireyin değerini ifade etmesiyle yapılmalı.
Eşler, evlilik içinde birbirine bakabilmeli, biri diğerinden “ilgi isteyebilmeli” veya diğerine ilgi gösterebilmelidir. Ayrıca eşler problemlerini bağımsız ve birlikte çözebilmeli, birbiriyle oynamalı, eğlenmeli, beraber hareket edebilmeli ve birbirlerinin davranışlarını eğitmek için eğlenmeyi bırakabilmeli, suç ve sebep arasındaki farkı görebilmelidirler. Problemlerin ciddiyetini gerçekçi olarak değerlendirilebilmeli, problemleri aciliyetine göre çözebilmelidirler.
Her şeyin ötesinde evlilikte duygusal açıklık olmalı, eşler duygularını içine atmamalı, sorun çıktığı anda konuşulmalı ve özür dilenmiş ya da çözümlenmiş bir konu tekrar tekrar gündeme getirilmemelidir.
Eşler birbirlerine sözler vererek iletişimlerini daha iyi hale getirebilirler. Başkaları içinde tartışmamaya, birbirlerine sıfatlar takmamaya ve sevgilerini ifade etmeye söz verebilirler. Ne de olsa güven eylemle kazanılır.
Bir dahaki yazımda çocuk sahibi olmayla devam edeceğim.
Şimdilik sevgiyle kalın.
İnci AKTAŞ – Evlilik Danışmanı, Koç, NLP Uzmanı
(224)2434314
Yetişkin Bireylerin İlişki Kurma, Bağlanma ve Yakınlaşma Gelişimsel Evreleri
Doğumdan ölüme, gelişimsel evreleri ve davranışlarımızı tanımladığım yazılarıma bugün de devam ediyorum.
Yetişkin bireyin gelişimsel evrelerinde kur yapma dönemi vardır. Yetişkin birey bu safhada kendine değer verme hissini ve hayal kurma, risk alma, süre isteme, başkalarına süre vermeyi reddetme becerilerini kazanmak ister. Kişi bu evrede kendini dürüstçe ifade edebilmeli ve gerçeği hayalden ayırt edebilmelidir. Bu evrede özellikle güzel bir ilişkinin sürdürülebileceğine dair bir düşünce içerisinde olmak önemlidir. Bu düşüncenin oluşması ileride evlilik ve ilişkilerde sorun yaşamasına yol açar.
Ayrıca bu dönemde bireyin önemsiz konuşmalara katılabilmesi, belirsiz konuşup zaman kazanabilmesi, kahkaha atabilmesi, gülümseyebilmesi, dans edebilmesi… vb gerekir. Beraberlik boyunca kişinin hataları doğal ve gerekli karşılamaya ihtiyacı vardır.
Yetişkin birey bağlanma ve yakınlaşma evresini de yaşar. Bu safhada birey, kendi değerinin farkında olmalı ve insanların birbirlerinin hayatlarını güzelleştirdiği anlayışını kazanmalıdır. Birbirlerine olumsuz davranışlar sergileyen ebeveynlerin çocukları bu anlayışı tam tersi olarak geliştirebilirler. Birey ayrıca başka biriyle zaman geçirmek için gerekli davranışlar geliştirmelidir. Kişi, ilişkinin gelecekte devam ettiğini hayal edebilmelidir.
Ne yazık ki ilişkinin gelecekte devam ettiğini hayal edebilen kişiler azalmaktadır. Birey sevdiği kişiyle arasında fikir uyuşmazlıklarının, geçici küslüklerin olabileceğini ve sevdiği kişinin kendisinde hayal kırıklıkları yaratabileceğini kabullenmeli, bunların doğal olduğu ve ilişkiye zarar vermeyeceği yönünde bir tutum içinde olmalıdır. Bunun aksi, böyle giderse bir gün ayrılacakları/boşanacakları tutumudur. Bu tutum ise gelecekte kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşür.
Milton Ericksoncu gelişimsel evreleri tanımlamaya, yarınki yazımda evlilik ve çocuk sahibi olmayla devam edeceğim.
Şimdilik sevgiyle kalın.
İnci AKTAŞ – Profesyonel Koç & Eğitmen
(224)2434314
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
16 Yaşına Kadar Çocuklar Ne Yaşar? Nasıl Davranılmalı?
Doğduğumuz andan 2 yaşına kadarki evre biyolojik güvenlik ve temel güven evresidir. 0-2 yaşları arasındaki bebek; beslenme, fiziksel bakım ve çevresinde etki yaratma yollarını öğrenmek için anneyle (bakan kişiyle) bir ortak yaşam geliştirir. Bebek bu süreçte şeyleri kontrol etmeyi, onlara karşı durmayı ve kendi kendine beslenmeyi öğrenip ortak yaşamayı bitirmelidirler.
Çocuk 2-7 yaşlarında diğerlerinin duygularını hesaba katmayı, konuşmak ve soru sormak için uygun zamanlamayı yapmayı öğrenmelidir. Çocuk bu dönemde fikir uyuşmazlıklarının normal olduğunu öğrenmelidir. Bu süreçte çocuk başkalarına karşı sevgi geliştirir. Başkalarıyla sahip olduğu şeyleri ve duygularını paylaşmayı öğrenir.
7-12 yaşlarında çocuk akran ilişkilerini geliştirir. Gelişmiş etkileşimler kurar, daha erken dönemlerde geliştirdiği rahatlık duygusunu başkalarının yanlarında olduğu anlara da yayar. Bu evrede çocuğun tanışma, mücadele etme, başarma, karşılıklı konuşma, şaka yapma ve başkalarından aldığı sözsüz duygusal cevapları yorumlama konusunda becerileri daha da gelişir.
12-16 yaş arası girişimcilik ve kimlik evresidir. Bu evrede çocuk, yarı çocuk yarı yetişkin olabilmeyi öğrenmelidir. Uygun bir cinsel kimlik ve kendilik imgesi geliştirmelidir. Öyle bir görüş geliştirmelidir ki, başkalarıyla ortak işler başlatma becerisini kabul etmeli ve kapsamalıdır. Bireye bu evrede bir tutum belirlemesi konusunda yardımcı olur. Çünkü bu evrede geliştirebileceği ve geliştirmesi gereken bir tutum belirlemelidir. Bu tutum genellikle merak ve ilgi yönünde olmalıdır. Merak bir şeyler öğrenme konusunda olmazsa olmazdır. Kendisi değişken olan bir bedende merak ve ilgi barındırmanın sağlıklı olduğu yönünde bir tutum geliştirmelidir. Bu bireyin hem kendisi hem de yaşıtları için geliştireceği bir tutumdur.
Bu evreler modern hipnozun babası Psikiyatrist Milton Erickson’un tedavilerinden yola çıktığı, karşısındaki kişinin sosyal ve gelişimsel ihtiyaçlarıyla ilgili gelişim evreleridir.
Yazıma kur yapma ve evlilik dönemleriyle devam edeceğim.
Şimdilik sevgiyle kalın,
İnci Aktaş – Profesyonel Koç & Eğitmen
(224)2434314
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Depresyona Girmenin Kolay Yolu
Biliyorum, herkes depresyondan ya da kötü ruh halinden çıkmanın yolunu anlatıyor. Ben ise bu yazımda depresyona girmenin en kolay yolundan bahsedeceğim.
Şimdi oturun, omuzlarını çökertip yere doğru bakın, başınızı eğin. Son zamanlarda yaşadığınız bir tramvayı düşünün ve kendi kendinize “ben dünyanın en şanssız insanıyım” deyin. Biraz ayrılık ve acı şarkısı da yardımcı olur.
Size 5 dakika veriyorum. 5 dakika içinde depresyona girersiniz.
Yıllardır, psikolojide fareler üzerinde deneyler yapılıyor. Labirentteki farenin peynire giden tüm yolları kapatılıyor. Fare bu kapalı yolu en fazla 3 ya da 4 kere deniyor. Ve sonra denemekten vazgeçiyor. Çünkü fare biliyor. Dünyanın tüm motivasyonları bir araya gelse o peynire bu yoldan ulaşamaz. Farenin başka bir yol denemesi gerekir.
Ama insan hep aynı yolu dener ve farklı sonuçlar bekler. Einstein bunu delilik olarak tanımlamıştır. Hep aynı yolu dener ve farklı sonuç alamayınca depresyona gireriz. İşte bu yüzden eğer, depresyona girmek istiyorsanız en azından kolay yolu deneyin dedim. Eğer istemiyorsanız farklı bir yol deneyin. Richard Bandler’in çok sevdiğim bir sözü vardır; “Dünyada cennete ulaşmanın pek çok farklı yolu vardır.”
Sevgiyle kalın…
İnci Aktaş
NLP Uzmanı & Yaşam Koçu
(224)2434314
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Kendi Yaşamınızın Koçu Olun Eğitimi
Kendinizin koçu olun.
Kendi yaşamınızın koçu olun eğitimi; bireylerin kendilerinde değişim ve dönüşüm gerçekleştirecekleri, kendileri için alacakları bir koçluk eğitimidir.
Koçluk, kişilerin bulundukları nokta ile ulaşmak istedikleri nokta arasındaki mesafeyi geleceğe odaklanarak kapatan gelişim sürecidir.
‘’Başarıya giden ilk adım, yapmayı amaçladığınız şeyin ne olduğunu bilmektir.”
“Bizler, olduğumuza inanmayı seçtiğimiz şeyiz.”
”Zihinsel olarak yaratılmış hapisanenizden kaçmanız için gereken tek şey, değişmeye karar vermenizdir.”
Yaşam Koçluğu tırtıldan kelebeğe dönüşüm hakkındadır.
Eğitimin Hedefi
Bu eğitim ile, kişinin farkındalığının en üst noktaya ulaştığı, kişinin güçlü soru sorma yetilerinin geliştiği, vizyonunun netlik kazandığı, amaçları ve hedeflerini net belirleyebilmeyi öğrendiği bir eğitim modelidir. Kişinin kendi değerleri ile doğru orantılı yaşaması, hayatının tüm alanlarındaki tatminin öneminin anlaşılması, yaşama bütünsel bakabilmesi, önceliklerini net belirleyebilmesi , öncelikleriyle uygun yaşamanın kendisine sağladığı mutluluğu ve başarıyı fark etmesi, yaşamında denge, huzur, başarının daha fazla olmasının sağlanması ve daha mutlu bir yaşama sahip olmak için kendi yaşamının koçu olması amaçlanmaktadır.
Eğitimini Kimler Almalı?
• Hedeflerine ulaşmak isteyenler ya da bir hedef belirlemek isteyenler
• Yaşam amaçlarını bulmak ve bu amaca ulaşıp kendilerini gerçekleştirmek isteyenler
• Hayallerindeki işi arayanlar, daha başarılı bir kariyer isteyenler
• Mutlu ve doyumlu bir birlikteliğe sahip olmak isteyenler
• Kararsızlık ve denge sorunu yaşayanlar
• Daha dengeli, huzurlu ve doyumlu bir yaşam sürmek isteyenler
• Aileleriyle, çocuklarıyla, sosyal çevreleriyle daha iyi iletişim kurmak isteyenler
• Evlenmenin veya boşanmanın eşiğinde olanlar
• Yaşamlarının zor bir döneminde olanlar
• İş kurmak isteyenler
• Daha iyi yönetici olmak isteyenler
• Kaynaklarını daha iyi kullanmak isteyenler
Kendi Yaşamınızın Koçu olun Eğitimi Size Ne Fayda Sağlar?
•Yaşamda denge sağlamanın yollarını öğrenir, daha dengeli ve doyumlu bir yaşama sahip olursunuz.
•Yaşamınıza huzur, mutluluk, enerji ve tutku katmayı öğrenirsiniz.
•Güçlü ve sürekli bir motivasyona sahip olmayı öğrenirsiniz.
Eğitim Konu Başlıkları
– Koçluk modeli nedir? Ne sağlar?
– Vizyon, misyon çalışması, geleceği görmek
– Hedef belirleme, amaçlı bir hayatın önemi
– Güçlü soru sorma becerileri kazanmak
– İş özel yaşam dengesinin sağlanması
– Zamanı etkin kullanma
– Yaşam çarkı ve yaşam dengesinin sağlanması
– Bütünsel koçluk
– Değerlerin ve önceliklerin belirlenmesi
– Sınırlayan inançların, güçlendirici inançlarla değiştirilmesi
– Ne istediğini bilmek
– Etkin iletişim kurabilmek
– Kendi yaşamınızın koçu olmak
Eğitimin Süresi: 15 saat
Eğitimine Katılım Seçenekleri:
Katılımcılara iki seçenek sunulmaktadır.
Hafta içi programları: 3 gün toplam 15 saat (11:00- 17:00)
Hafta sonu programları: 3 hafta boyunca Cumartesi günleri (11:00-17:00)
Detaylı bilgi için bizimle irtibata geçiniz.
Tel: 0 (224) 243 43 14
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Hayalden Gerçeğe – Ne zaman Yaşama Koçu’na başvurmalısınız? – Plena Human Bütünsel İnsan Gelişim Akademisi
Plena Human Bütünsel İnsan Gelişim Akademisi
Hepimiz düş görürüz. Bu düşler hayatımızla şu an nerede bulunduğumuz ve nereye gitmek istediğimizle ilgili olarak bize yol gösterebilir, kulağımıza birşeyler fısıldayabilir, ipuçları verebilir. Açmazlarımızı ve takıntılarımızı ortaya koyar, mecazlarımız düşlerimizde gerçeğe dönüşür. Ancak düşler bu kadarla kalmaz. Düş görürken tasavvur gücümüzü kullanırız, hayatımızı sınırlayan şeylerden çıkıp, birçok şeyin mümkün hale geldiği, bize dağıtılan oyun kartlarıyla sınırlı olmadığımız daha geniş bir dünyaya doğru yükseliriz. Canımızın istediği kozu alırız, elimizi değiştiririz. Düşler bizi kendimizin ötesine taşır. Hayatımızdaki her değişim bir düş olarak başlar; hayal etme gücümüzü kullanarak, kendimizi en iyi geleceklere doğru fırlatırız, diyor Andra Lages
Peki sizce; Şuan içinde bulunduğum durum nedir?
Hayallerimle gerçeğim arasındaki tıkanmışlıklarım neler?
Bunları nasıl ortadan kaldırırım?
Gerçekten mutlu olabilir miyim?
Bu soruların cevabını bulmanın sizce değeri nedir? Bir yaşam koçu size bulunduğunuz noktayı gösterir. Hayalinizi ortaya çıkarmanıza yardım eder ve daha sonra birlikte önünüzdeki engelleri kaldırırsınız. İşte işinin ehli bir koçun yaptığı budur ve oldukça da değerlidir. Dünyada bir koçla çalışanların sayısı gitgide artıyor. Çünkü NLP başarıya giden yolda önümüzde duran engelleri kaldırmamıza yardım ediyor.
Yıllardır çalıştığımız danışanlarımızın içindeki gücü ve muazzam potansiyellerini görmek hala bizi büyülüyor. Bir hayalim vardı demeden önce, Bir hayalim var deyin.
Sevgiyle Kalın.
Plena Human Bütünsel İnsan Gelişim Akademisi
(224) 2434314
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Acının Ta Kendisi Misiniz? İnci Aktaş – Profesyonel Yaşam Koçu
Duygularınız nasıl oluşuyor? Onlar bedeninizin zihninize verdiği tepkidir. Düşüncelerinizi değiştiridiğinizde duygularınızın da değişeceğini varsayabilirsiniz. Bu varsayımla bazı yerleşmiş duygularla başbaşa kalırsınız. Örneğin, derin bir mutsuzluk, sıkıntı veya üzüntü… Çünkü her düşünce kalıbının heran farkında olamazsınız. Bu nedenle duygularınızı izlemelisiniz. Onlara özdeşleşmeden biran önce onların farkına varmalısınız. Acının ta kendisi olmak bir marifet değildir.
Eğer duygularınızı hissedemiyorsanız, onların farkında değilseniz, eninde sonunda fiziksel bir rahatsızlık olarak kendilerini gösterirler.
Zihninizi tanımak için duygularınızın farkında olmalısınız. Eğer zihniniz başka bir şey, duygularınız başka bir şey söylüyorsa, zihniniz yalan söylüyordur. Ve bu da sizin o anki ruh halinizi yansıtır.
Artık kendimizi biraz sorgulamanın zamanı geldi. Şunu sormayı alışkanlık haline getirebilirsiniz; “Şuan içimde neler oluyor?” Dikkatinizi içinize odaklayın. Duygunun enerjisini hissedin. Çünkü o duygu size hakim olmak istiyor. Ve çoğunlukla da bunu başarır. Ve siz acının ta kendisi olursunuz. Düşünceleriniz ve duygularınız arasında bir kısır döngü oluşur. Düşünceleriniz duyguyu beslerken, duygu da daha fazla olumsuz düşünce yaratımını hızlandırır ve besler. Bu böyle sürüp gider. Ta ki siz bu özdeşleşmeyi bırakana kadar.
Sevgi, sevinç ve huzur sizin özünüzdür. Bir düşünceniz sonucunda ortaya çıkmaz. Onlar duygu değildir daha derinlerde bir yerlerde oluşurlar. Duygular zihnin bir parçasıdır ama sevgi, sevinç ve huzurun karşıtı yoktur. Onlar derin varlığınızdan gelir.
Artık daha fazla acı yaratmak istemiyorsanız, şimdiki anın tek şey olduğunu kabul edin. Geçmiş ve gelecek zaman yoktur. Bir mutsuzluk belirtisi hissettiğinizde onun uyanmaya çalışan bir acı olduğunu anlayın, onun acıyla beslenmesine izin vermeyin. Bu ne demektir? Acı ancak acıyla beslenebilir. Yani daha çok mutsuzluk, daha çok terkedilme, daha çok parasızlık belki de daha çok hastalık yaratacaktır. Onu fark ettiğiniz an takip etmeye başlayın, geçmiş ya da gelecekle beslenmesine izin vermeyin. İzleyici durumuna geçerseniz kendiliğinden eriyip kaybolacaktır.
Sevgi, sevinç ve huzur sonradan elde edilen bir şey değildir. O insanın içinden gelir, belki de onu nasıl hissedeceğinizi bilmek istiyorsunuz. İşin sırrı şimdidedir, bu andadır. Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirseniz, huzurun ta kendisi olursunuz…
Sevgiyle kalın..
İnci Aktaş
Profesyonel Yaşa Koçu, NLP Uzmanı
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Yaşam Koçu Olunur Mu, Yaşam Koçu Olarak Doğulur Mu? – Yaşam Koçu Özlem Aktaş
Çağımızın yeni parlayan mesleği yaşam koçluğu. Peki nedir bu yaşam koçluğu dedikleri ? Yaşam koçluğu, çözüm bulma yeridir. Yaşamınıza farklı perspektiflerden bakarak daha işe yarar çözümler geliştirerek eyleme geçme gücü konusunda motivasyonunuzu sürekli kıldığınız bir değişim dönüşüm yolculuğudur. Yaşam koçluğu kavramı her geçen gün biraz daha gelişiyor, ilerliyor, anlaşılıyor ve tanınıyor. Çok uzun yıllardır dünyada uygulamaları olan yaşam koçluğunun, ülkemizde de hızlı bir şekilde ilerlemesinin büyük nedeni ihtiyaçlardır. Artık bilinçlenme arayışında olan insanların, farklı çözüm arayışları içerisinde olması, hep aynı yöntemlerden bir yarar sağlayamıyor olması bu kişileri koçlara yönlendiren temel neden. Koçluk, kişilere çözüm buldurma konusunda çok güçlü bir araç. Koçluk, kişilere hiç düşünmedikleri bakış açılarını fark ettirerek yeni olasılıkları keşfetmesine araç olan bir yöntem. Koçluk doğru uygulandığında muazzam etkileri olan güçlü bir araç. Bununla beraber her geçen gün bu kadar çoğalan koçluk popülasyonu bazı soru işaretlerini beraberinde getirmektedir. Gerçekten her eğitim alan kişi bu işi layıkıyla yapabilecek mi? Ya da koçluk kişinin içinden gelen, doğuştan getirdiği becerilerle mi yapılabilir? Aslına bakarsanız koçluk yapabilmeye karşı becerinizin olup olmadığını eğitimlere başlamadan önce sezebilirsiniz. İnsanlara doğal olarak güçlü bir yardım etme arzunuz varsa, yaratıcı biriyseniz, gerçekten yürekten insanların sorunlarını dinleyip, onlarla yürekten ilgilenebiliyorsanız, kendinizi doğru ifade etme konusundaki becerinize inanıyorsanız aslında koçluk mesleğini yapabilmek için içsel olarak önceden bazı özellikleri taşıyor olursunuz. Bu da size, bu süreçte çok daha kolay ilerlemenize yardımcı olacaktır. Elbette sadece bu yeterli değil, eğitim süreci uzun, zahmetli ve çaba gerektiren bir süreçtir. Başarıyı ve iyi bir koç olmayı gerçekten İsteyen bir kişi için ise çok keyifli , farkındalığın sürekli geliştiği, dönüşümün olduğu mükemmel bir süreç. Yaşam koçu herkes olabilir ama önemli olan gerçek manada “fark yaratmayı” isteyen bir koç olmayı seçmektir. Sıradanlıktan uzak, öğrendiklerinin üstüne sürekli gelişmeyi , ilerlemeyi kendisine görev olarak benimsemiş, bu işe yüreğini adamış, tüm ruhu ve kalbiyle insanların hayatlarında fark yaratmayı isteyen kişiler bu süreçte öne çıkan kişiler olacaktır. Samimiyetiniz bu süreçte sizi ilerleten şey olacaktır. İnsanlara hayatlarında ışık olma yolculuğunda samimi bir düşünceye sahip olan herkes eninde sonunda başarı yolculuğunda bunun karşılığını fazlasıyla alacaktır. Koçluk bilincinin ve farkındalığının her geçen gün çoğalması ümidiyle.
Sevgiyle kalın.
Yaşam Koçu Özlem Aktaş
(224) 2434314
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Bu Odadan Diğerine Kaç Farklı Yolla Gidersiniz? İnci Aktaş-NLP Uzmanı
Danışanlarıma sorarım; Bu odadan diğerine kaç farklı yolla gidersiniz? Bazen son derece kısıtlı cevaplar alırım. “Bu kapıdan çıkar ve diğer odanın kapısından girerim.” Bazen de yaratıcı cevaplar alırız; “Duvarı kırarım. Yeri kırıp alt kata iner oradan geri buraya gelirim” vs. Sorun küçük olduğunda ve üzerimizde psikolojik baskı olmadığında bile çoğu zaman tek bir yolumuz varmış gibi gelir. Sorun büyüdükçe, stres yaratıcı düşünceyi engeller ve kişi hiçbir seçeneği olmadığını düşünmeye başlar. Ancak bunun bir istisnası vardır. Biz buna “eşik” diyoruz. Herkesin sonsuz sayıda çözüm olduğunu göreceği, kendince adapte olduğu gerçekliğin bir sınırı vardır. İşte, kişi yeter artık dediğinde kendini o eşikte bulur.
Şimdi basit bir alıştırma yapalım. Gözlerinizi kapatın ve kendinizi zifiri karanlık bir odada yürüken hayal edin. Biraz sonra önünüze bir duvar gelecek. Duvara dokununca durun. Birçoğunuz odanın boş olduğunu söyleyecektir. Bu sizin gerçekliğinizdir. Bu gerçeklik, odada ayağınız bir eşyaya takılana kadar da değişmez.
Birey, bazen de çözü bulmak zorunda kalır. Bunun için vücudun aşırı tehlike altında olup yüksek düzey adrenalin salgılaması gerekir. İşte o zaman bilinçaltı çözüme odaklanır ve diğer odaya geçmek için, her yolu dener ve bir yolunu bulur. Aynı zamanda, eşiğe gelmek için ille de bilinçaltının tehlike algılaması gerekmez. Eşiği biz kendimiz de yaratabiliriz. Örneğin sizi her ortamda küçük düşüren bir kedi fobiniz olsun. bundan kurtulmanın en basit yolu yeter artık dediğiniz eşiği geçmektir. Rahat bir yere oturun ve zihninizde ard arda on kere, kedi fobinizin sizi küçük düşürdüğü durumu hatırlayın. Bunu adeta yaşayın ve sonunda “yeter artık o küçük tüylü şeyin bir daha hayatımı mahvetmesine izin vermeyeceğim” deyin. Sonra bir kedinin kuyruğunu ayaklarınıza sürterek geçip gittiğini hayal edin.
Biliyorum, hayatınızı esir almış bir çok duygusal sorunun, alışkanlığın ve davranışın bu kadar basitlikle çözüleceğine inanmıyor olabilirsiniz. NLP uygulamalarının tam anlamıyla sizi korku, kaygı, anksiyete, sinirli davranışlar, sigara, aşırı yeme vb alışkanlık ve davranışlardan sonsuza kadar arındırabilmesi için nitelikli bir NLP Uzmanına başvurabilirsiniz.
Bizce insanlar mükemmeldir ve evrende sonsuz sayıda çözüm vardır. Biz, size inanıyoruz; siz de kendininize inanın!
Sevgiyle kalın;
İnci AKTAŞ
NLP Uzmanı & Profesyonel Koç
(224) 2434314
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Yaşamınızı Nasıl Yaşayacağınızı Biliyor Musunuz? – Yaşam Koçu, Nlp Uzmanı Özlem Aktaş
Yaşamımı elbette nasıl yaşayacağımı biliyorum diyebilirsiniz ancak şöyle dışarıdan bir gözle yaşamımıza baktığımızda aslında hayatlarımızı hiçte kendi istediğimiz gibi yaşamadığımızı fark ediyor ve acı gerçekle yüzleşiyoruz. Eğer başkalarının istek , beklenti , taleplerine göre yaşamınızı yaşıyorsanız asla huzur bulamazsınız. Yaşamının kontrolünü ele alamayan kişiler, başkalarının kendileri için belirledikleri kaderi yaşarlar. Hemen şimdi yaşamınızı nasıl yaşamak istediğinize karar verin. Yaşamınızda yolunda gitmeyen ve artık değişmesi gereken neler var? Bugünü amaçsız sürüklenmeyi bıraktığınız gün olarak ilan edin ve ne istediğinize, yaşamınızı nasıl dönüştüreceğinize hemen şimdi karar verin. Yaşamınız nasıl olsaydı mükemmel olurdu? Ne olsaydı kendinizi doyumlu, tatmin olmuş hissederdiniz? Kendinizi her şeyinizle tam hissettiğiniz, ruhunuzu, benliğinizi ifade edebildiğiniz bir hayat nasıl olurdu? Nasıl yaşayacağını bilmeyen kişiler dümensiz bir gemide eninde sonunda bir yere çarparak duracak kişilerdir. Verilmiş güçlü bir karar, diğer alternatifleri kestiğinizde verilmiş olur. Öyleyse hemen şimdi yaşamınızın dümenini ele almaya karar verin. Farkında olmadığımız hayatlar yaşadığımızda büyük bir acının bize bir şeyleri öğretmek için yaşamımızda oluşması kaçınılmaz olacaktır. Bir şeyleri değiştirmek adına adım atmadığımızda eninde sonunda evrensel yasalar devreye girecek ve durumumuzu bozacaktır. Çünkü değişmesi gereken bir şeyler vardır, ancak olmayan cesaret sizi atalete sürükler ve birbirinin tekrarı yaşamlar yaşamanızı, birbirinin benzeri başarısız kararlar vermenizi sağlar. Ancak hayat değişiyor bu sebeple hiçbir şey aynı kalamaz, yaşamlarımızda. Her şeyi değiştirecek o güç, kendi zihnimizdir. Yaradan herkese zihnini kullanma hakkını vermiştir. Zihnini kendi yaşamını yaratmak için dönüştüren, etkin kullanan insanlar hayatta başarıyı ve mutluluğun kapısını aralayacaktır. Zihninizi kendinize yeni bir yaşam yaratmak için dönüştürün . Eski bakış açınız size bir yarar sağlamıyorsa değişme zamanı gelmiş demektir. Aynı şekilde düşünerek, aynı şekilde davranır ve aynı sonuçları yaratırsınız, bu da deliliğin tanımına benzer, aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek. Öyleyse nasıl bir yaşamı yaşamayı istediğinize karar verin ve hemen kendinize amaçlar belirleyin. Amaçlarınızı yazılı hale getirin. Nasıl bir yaşam doyumlu yaşamdır diye sorduğunuzda aldığınız cevapları hemen uygulamaya geçirin. Nasıl yaşayacağınıza karar verip eyleme geçmezseniz oradan oraya süreklenmeye mahkumsunuz demektir. Yaşamınızın sorumluluğunu ele alın, kendinizi istediklerinize ulaşmanızı sağlayacak zihin yapısına getirin. Zihninizi, kendinizi ; başarıya, mutluluğa programlayın. Zihnin kontrolünü ele almak, yaşamın kontrolünü ele almak ve istediğiniz sonuçları yaratmak demektir. Sizi iyi bir yaşama taşıyacak olan olumlu zihin yapısını geliştirin. Olumlu bir zihin yapısı başarının ve mutluluğun kesin çözümüdür. Zihinsel tutumunuz ulaşacaklarınızın sınırını belirleyecektir. Olumlu bir zihinsel tutum, sizi dönüştürecek tek şeydir. Bunu daima hatırlayın.
Sevgiyle kalın.
Yaşam Koçu, Nlp Uzmanı Özlem Aktaş
(224) 2434314
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Makaleler Categories
Ara
Kategoriler
- "AYNADAKİ BEN" Bireysel Farkındalık Program Tanıtımı
- 16 Yaşına Kadar Çocuklar Ne Yaşar? Nasıl Davranılmalı?
- Acının Ta Kendisi Misiniz?
- Aile Danışmanlığı ve Aile Terapisi
- Aile terapisi
- Anlayarak Hızlı Okuma ve Dikkat Güçlendirme Eğitimi
- Bağlanma ve Yakınlaşma Gelişimsel Evreleri
- Başarı Asosyalliktir (!)
- Başarı Hayal Kurmak ve Biraz Cesaret İster
- Başarmayı Ne Kadar İstiyorsun?
- Basında Biz
- Bastırma O Zaman Teyze (!)
- Bilinçsizliğimiz Bir Gün Yok Oluşumuz Olabilir
- Bireysel Farkındalık Programı
- Bu Odadan Diğerine Kaç Farklı Yolla Gidersiniz?
- Çocuk Yetiştirirken Bilmeniz Gerekenler
- Çocukta Disiplin Niçin Önemli? Ebeveyn Koçluğu Nasıl Bir Çözüm Olur?
- Çok Önemli Bir Karar Çocuk Sahibi Olmak
- Danışan Yorumları
- Depresyona Girmenin Kolay Yolu
- Dijital Pazarlama Ve Sosyal Medya
- Dijital Pazarlama Ve Sosyal Medya Eğitimi
- DİKKAT! Konsantrasyonum Bozuk
- Doğru Meslek Seçimi Ve İş Hayatında Huzur İçin Kendinizi Tanıyın
- Doğru Nefes ve Beyin İlişkisi
- Dünya Nereye Gittiğini Bilene Daima Yer Açar
- Ebeveyn Koçluğu
- EFT İle Duygusal Özgürleşme Eğitimi
- Eğitimler
- En Büyük Sıçrama; Gerektiğinde Yardım Almak
- Ergenlik Çağındaki Gençlerin İhtiyacı
- Ergenlikte Çatışma ve Kontrol
- Erkekle Kadının Hayata Bakış Açıları ve İletişim Nasıl Olmalı?
- Etkili Karar Ver ve Güce Sahip Ol
- Evlilikte "İlişkiyi Yenileme"
- Gerçek Zenginlik Ve Bolluk Nasıl Elde Edilir?
- Girşimcilik
- Güzel Konuşma Ve Diksiyon Kursu
- Hakkımızda
- Hapı Yuttuk Mu?
- Hayalden Gerçeğe – Ne zaman Yaşama Koçu’na başvurmalısınız? -Plena Human Bütünsel İnsan Gelişim Akademisi
- Hicran İPEKBAĞLAR
- Hipnoterapi İle İyileşme – Değişme
- Hipnoz ve Farkındalık
- Hipnozla Sigarayı Bırakma
- Hipnozla Zayıflama
- Hizmetler
- İkinci Beyniniz Bedeninizin Neresinde?
- İletişim Bir Danstır
- İletişim Eğitimi
- İlişkiler
- İlişkiler Koçluğu
- İlişkileri Bir Şölene Dönüştürmek
- İlişklerde Nefes Almanın Önemi
- İnsan Kaynakları Uzmanlık Eğitimi
- İş Geliştirme – Girişimci Eğitimine Neden İhtiyaç Duyulur?
- İş Geliştirme Eğitimi
- İş Geliştirme Eğitimi
- İş Hayatında Egoya Dikkat !
- İş ve Özel Hayatınızda Güven Kazanmanın Yolları
- İşinizde Mutlu Musunuz?
- İşler Zorlaştığında Vazgeçme Günahının Affı Yoktur!
- Kariyer
- Kariyer Koçluğu
- Kendi Yaşamınızın Koçu Olun Eğitimi
- Kişisel Gelişim
- Koçluk Eğitimi Neden Almalıyım?
- Konsantrasyon Ve Dikkat Güçlendirme Semineri
- Kontrollü ve Bilinçli Nefesin Düşünceler Üzerindeki Etkisi Nedir?
- Konuşmanızla Hipnoz Edin – Topluluk Önünde Hipnoz Edici Bir Konuşma Nasıl Yapılır?
- Kurumsal Koçluk
- Lider Yöneticiler Eğitimi
- Liderlik
- Makaleler
- Master Certified Coach (Uzman Koçluk Eğitimi)
- Mucizeleri Yaratmak
- Mutlaka Okuyun
- Mutlu Evlilik ve Sevgi
- Nefes Eğitimi
- NEFES VE MEDİTASYON KOÇLUĞU
- NLP İle Zaman Yönetimi
- NLP İle Zaman Yönetimi Eğitimi
- NLP İleri Düzey Katılım Sertifikalı Eğitimi
- NLP Nedir?
- NLP Practitioner Sertifikasyon Eğitimi
- NLP Ve Hipnoz İle Kilo Kontrolü Eğitimi
- NLP Zihinsel Programlama İle Değişim Eğitimi
- o da ne?
- Öğrenci Koçluğu
- Okumayı Seviyorum Çünkü Anlayarak ve Hızlı Okuyorum
- Olumlu Tutum Eğitimi
- Ölümsüz Olan Tek Şey Umuttur
- Ölünmüyor Mutsuzluktan!
- Online Danışmanlık ve Koçluk
- Performans Koçluğu
- Problemin Çözümü
- Profesyonel Koçluk Eğitimi
- Proje Yönetimi Eğitimi
- Psikoterapi
- Sağlıklı Yaşam Koçluğu
- Satış Eğitimi
- Satış-Pazarlama
- Sensiz Bir Gelecek Düşünemiyorum!
- Sihirli İletişim – Çatışmaların Çözümü Semineri
- Sınav Koçluğu
- Söz Ola Kestire Başı
- Sporcu Koçluğu
- Sufi Nefesle Metamorfoz
- Tam Porsiyon Hayat İçin…! "Nefes" Lütfen!!
- Telefonda Etkili İletişim Eğitimi
- Terfi Mi Etmek İstiyorsunuz? İşte Yolu!
- Topluluk Önünde Konuşma Eğitimi
- Topluluk Önünde Konuşma Korkunuzu Önemseyerek Aşın
- Usta Bir Konuşmacı Olmanın Yolu; Medeni Cesaret ve Özgüven
- Yalın Yönetim Danışmanlığı
- Yaşam Koçluğu
- Yaşam Koçluğu Nedir?
- Yaşam Koçluğu Ve NLP
- Yaşam Koçu Olarak Doğulur Mu?
- Yaşamda Denge Kurabilmeyi Başarmak
- Yaşamın Anlamı Nedir?
- Yaşamınızı Nasıl Yaşayacağınızı Biliyor Musunuz?
- Yetişkin Çocuklarınızla Yetişkinliği Paylaşın
- Yıldızlar Ne Kadar Güzel!
- Yöneticilik
- Yurt Dışı Bireysel Danışmanlık ve Psikoterapi
- Zihninizin Bağlarını Çözün
- Zor Zamanlar Gerçek Liderler Yaratır